Seçimler yaklaştıkça gözler muhalefet cephesine çevriliyor. Bir ortak aday çıkarabilmeleri halinde, siyasette dengelerin değişebileceği görülüyor. 6’lı masanın aday belirlemesi yolundaki son çıkışı, Babacan yaptı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, açıklamasında “Başka rüyaları varsa buyursun gitsin. 2018’de ne oldu?” diyerek Akşener’e net bir göndermede bulundu.
Babacan, “Biz ortak aday çıkaracağız ve siz bildiğinizi yapın” diyor. İlk kez masadan bu kadar açık ve net bir tavır çıktı. Ortaya değişik formüller atılıyor. Kılıçdaroğlu’nu “kimliği”nden dolayı istemeyenlerin önemli bir bölümü, CHP’ye yakın medyada olan kişilerden oluşuyor. Diyelim ki Akşener, Kılıçdaroğlu’nun ortak aday olmasını reddetti ve ayrı bir aday çıkarmaya karar verdi.
Yani bir anlamda 2018’de oynadığına benzer bir rol oynadı: Kendisi aday oldu ya da kendisine yakın gördüğü bir kişiyi aday gösterdi. Böyle bir aday, İYİ Parti’nin yüzde 12-13 (hadi iyimser tahminle 15) oyunun ötesinde ne kadar oy alabilir? Eğer bu halde seçim ikinci tura kalırsa, Akşener’in adayı, Kılıçdaroğlu’nu geçip Erdoğan’ın rakibi olabilir mi?
Kılıçdaroğlu’nun hem HDP seçmeninin hem de geniş bir Kürt seçmeninin desteğini alacağı ortada. CHP artı HDP seçmenlerinin, bazı fireler yaşansa da Kılıçdaroğlu’nu ikinci tura taşıyabilecek boyutta bir destek sağlaması beklenebilir. Sonuç olarak şunu görmek mümkün:
Eğer Akşener 6’lı masayı açmaza sokar, tek aday etrafında toplanılmasını engellerse, özellikle kendi siyasi geleceği bundan olumsuz etkilenebilir. Devlet Bahçeli’nin HDP ile görüşülmesinin normal olduğunu söylediği koşullarda, “istemezük” tavrı çok sürdürülebilir görünmüyor.