Ana SayfaYazarlarBir mütefekkir'in ardından...

Bir mütefekkir’in ardından…

Akif Emre ile kişisel tanışıklığım hiç olmadı. Ancak Türkiye'de gazete okuyan hemen herkes gibi kayıtsız kalamadan, takdirle izlediğim bir meslektaş büyüğümdü.

Akif Emre, bir hocaydı. Binlerce talebe yetiştirdi. Bizzat elinin, emeğinin dokunduklarının yanı sıra, duruşu ile birçok genç gazeteciye, ilim meraklılarına ilham kaynağı oldu.

Türkiye'de nadir olan bir gazetecilik rol modeliydi. Hamasetten ziyade akla, slogandan çok veriye başvururdu yazılarında. Masabaşı gazetecilikten ziyade, anlamaya çalıştığı coğrafyanın içine girmeyi hedefleyen bir anlayışı vardı. Dünyanın birçok köşesine haber için gitti. Bu yerlerden Türkiye'de alanında ilk birçok röportaj, haber ve belgesel ile geri döndü.

Türkiye gibi kutuplaşmış bir medya ortamında, herkesin hayırla andığı, genç ölümü ile sarsıldığı, sevilen, saygı duyulan, hürmetle anılan bir gazeteci oldu.

Sadece işindeki profesyonelliği değil, entelektüel namusu ile de örnek bir isimdi Akif Emre.

Görüşlerine katılmayan insanların bile, dürüstlüğünden, prensip sahibi olmasından şüphe etmediği bir kalemdi.

Mahallelerin tahakkümüne hapsolmuş bir toplumda, kendi mahallesini yeri geldiğinde eleştirmekten korkmayan ve bunun ağır bedelini ödemeye kendini hep hazır hissetmiş bir kalemdi.

Cesurdu ve ilkeliydi yani.

Dünyevi çıkarlardan ve menfaatlerden ziyade, onurunu korumayı tercih etti. Para pul hırsı yerine, bilge olmayı tercih etti…

Ve bunu ziyadesiyle başardı.

Allah her gazeteciye böylesi bir miras nasip etsin.  
 

- Advertisment -