Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIÖZEL HABER | Zana, 2016'da Erdoğan'la neden görüşmediğini ilk kez anlattı

ÖZEL HABER | Zana, 2016’da Erdoğan’la neden görüşmediğini ilk kez anlattı

Leyla Zana 2016'da Erdoğan ile neden görüşmediğini ilk kez anlattı. Oral Çalışlar: Erdoğan'a “Leyla Zana ile görüşebilirsiniz. Bir yerden başlamak gerek” dedim. Cumhurbaşkanı, “Bize başvurusu da var, bir değerlendirelim” cevabını verdi. O görüşme gerçekleşmedi. 9 sene sonra, Sırrı'nın cenazesinde Leyla Zana'yı gördüm. Kendisine o günü hatırlatarak, “Neden cevap vermedin?” diye sorduğumda, “Ben köye çekildim. Yetkililer var. Onlar konuşsun dedim” yanıtını verdi Leyla.

2016 yılındayız, soğuk bir kış hüküm sürüyor. Çözüm süreci adını verdiğimiz barış çalışmaları tıkanmış, şiddet ve terör yeniden tırmanıyor.

Cumhurbaşkanı; gazetecilerden, akademisyenlerden, kanaat önderlerinden oluşan 14 davetliyi yuvarlak bir masanın çevresinde ağırlıyor. “Kürt meselesinin çözümünde neler yapılabilir”e cevap arıyoruz. Tam üç saat aralıksız bizler konuştuk, Cumhurbaşkanı not aldı. Başta ve sonda da onar dakika civarında kendisi eğilimini anlattı.

Sonunda “Peki ne yapalım?” dedi. Bunun üzerine ben “Leyla Zana ile görüşebilirsiniz. Bir yerden başlamak gerek” dedim. Cumhurbaşkanı, “Bize başvurusu da var, bir değerlendirelim” cevabını verdi. O görüşme gerçekleşmedi.

9 yıl sonra

Levent Camii’nin avlusundayız. Sırrı’yı sonsuzluğa uğurlayacağız. Topluluğun arasında Leyla Zana’yı gördüm. Çözümün yakınındayız. Leyla, bu meselenin önemli sembollerinden biri. Kürt kadınlarının dünyaya açılmasında etkin bir rolü oldu.

Kendisine o günü hatırlatarak, “Neden cevap vermedin?” diye sorduğumda, “Ben köye çekildim. Yetkililer var. Onlar konuşsun dedim” yanıtını verdi Leyla. DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan “Biz görüşmesini isterdik” diye konuştu.

Belli ki o zaman koşullar henüz olgunlaşmış değildi. Taraflar hazır halde değildi. Şimdiyse, ortak çözümler üretebilmenin çok yakınındayız.

Sırrı’nın rolü

Sırrı’nın toplumda yarattığı sempatinin en önemli tarafı, sabrı ve esnekliğiydi. Meclis’e getirdiği hava da bir o kadar önemliydi. Meclis kürsüsünden fıkralar anlatan, en sert konuları mizahla yumuşatan tavrıyla, yeni bir üslup yarattı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırıya gelecek olursak… Her türlü güç odağını hesaba katmakta yarar var… Bu saldırı, bazılarının beklentisini boşa çıkardı. Kutuplaşma tırmanmadı. Bir başka ezber bozan da Özgür Özel oldu. Cumhurbaşkanı’nın kendisini aramasını, siyasette kamplaşmaya karşı olumlu bir gelişme olarak yorumladı ve “Bundan sonra (…) sivil siyaseti savunmak, şiddeti dışlamak, konuşmak ve birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz. Kutuplaşmanın, keskinleşmenin, kimseye bir faydası yok” dedi.

Türkiye yeni bir siyaset iklimine doğru yol alıyor. Daha birlikçi, daha demokrat, daha kapsayıcı bir hava gelişiyor. Toplumumuz; barışın, anlayışın, insanlığın, karşılıklı iletişimin önemini günden güne daha iyi kavrıyor. Sırrı Süreyya Önder’in yaratılmasına katkıda bulunduğu barış iklimi, kendisini kabul ettiriyor.

“Nostalji; geçmişi, arzuladığımız geleceğe benzer bir şekilde görmektir.” Erhard Blanck (1942-2024) Alman yazar ve ressam.

- Advertisment -