Suriye’de 8 Aralık 2024’te yaşanan devrim yeni soruları gündeme getirdi. İktidarı devralan Heyetu Tahriri Şam’ın (HTŞ) ideolojik kökenleri Selefi İslamcılığa dayanıyor. Dolayısıyla haber dizimizin ilkinde anlattığımız arka plandan miras kalan çok yüklü birçok sorun ve kelimenin sözlük anlamıyla enkaza dönüşmüş olan ülkede nasıl bir politik sistemin tesis edileceği merak konusu.
Suriye Afganistan’da 2021’de yönetimi ele geçiren Taliban gibi “İslâm Emirliği” modeli Sünni İslamcı bir teokrasi mi kuracak yoksa 61 yıllık tek parti diktatörlüğünün ardından demokrasiyle uyumlu bir devlet mi inşa edecek? Suriye’nin yeni rejiminin siyasi düzenine dair ilk sinyaller seçim sisteminin niteliği ile doğrudan bağlantılı.
Devrimin 1. Yıldönümü yaklaşırken ülke batıda Arap Alevi/Nusayrilerin yoğunlukla yaşadığı Sahil, Kuzey-Orta ana gövdede Sünni Arap ve Türkmenlerin yoğunlukla yaşadığı Halep-Hama-Humus-Şam-Dera, Dürzilerin yoğunlukla yaşadığı Süveyda ve SDG Kontrolündeki Rojava şeklinde 4 parçaya fiilen bölünmüş durumda. Merkezi iktidar orta hattı kontrol etmekte ve batı bölgeyi kısmen kontrolü altında tutmakta. Ayrıca yetişkin Suriyeli mülteci/sığınmacı sayısı yaklaşık 3,6 milyon. 2024 Suriye Parlamentosu Seçimleri nde kayıtlı seçmen sayısı 19,200,325 kişiydi. Esad rejimini protesto ettiğinden ya da oy veremediğinden katılım %38’de kalmıştı. Yeni düzenin tesisi için 4 yıllık bir geçiş dönemi öngörülüyor. Bu süreçte de halk oyuyla seçilecek Halk Meclisi yasama işlevi görecek.
İşte tüm bunları Suriye Halk Meclisi Seçimleri Yüksek Komitesi Sözcüsü Nawar Najmeh (Nevvar Necme) ile konuştuk. Najmeh bir Hristiyan. Paris’te tıp eğitimi almış olan ve aslında Şam’da tanınmış bir radyoloji hekimi olan Najmeh bizi özel kliniğinde ağırladı.
Kota Sistemi yok
Najmeh’nin anlatımına göre Lübnan’da ya da Irak’ta karşılaştığımız gibi etnik ya da mezhep kimliklerine bölünmüş bir kota sitemi Suriye’de uygulanmayacak.
Geçiş süreci 4 yıl içinde tamamlanacak
Suriye’nin 14 vilayetinden 11’inde Halk Meclisi seçimleri için alt komite üyeleri anayasal yeminlerini ederek, 15-20 Eylül tarihlerinde yapılacak seçimler için resmi olarak görevlerine başlamanın önünü açtılar.
Halk Meclisi seçimleri Şam, Şam Kırsalı (güney), Halep (kuzey), İdlib (kuzeybatı), Humus, Hama (merkez), Deyri Zor (doğu), Dera, Kuneytra (güney), Tartus ve Lazkiye (batı) illerinde gerçekleştirilecek.
Suveyda (güney), Rakka ve Haseke (kuzeydoğu) illerinde ise seçimler ertelendi.
Najmeh, illerdeki seçim bölgeleri alt komitelerinin üyelerinin çalışmalarına başladıklarını söyledi.
Seçimler şeffaf gerçekleşecek
Najmeh, alt komitelerin seçimlerin şeffaflığı ve tarafsızlığı açısından büyük önem taşıdığını ve komitelerin zor ama tarihi bir görevle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Bu komitelerin seçimlerde Suriye halkının beklentilerini karşılayacağını umduğunu dile getirdi.
Suveyda, Rakka ve Haseke illerinde siyasi ve güvenlik nedenleriyle seçimlerin ertelenmesine ilişkin olarak Najmeh, bu kararın bu illerdeki Suriye vatandaşlarının haklarını korumak için alındığını belirtti.
Geçtiğimiz Haziran ayında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, 11 üyeden oluşan ve Taha el-Ahmed başkanlığındaki Halk Meclisi Seçimleri Yüksek Komitesi’ni kuran bir kararname yayınladı ve Halk Meclisi’ndeki sandalye sayısını 150 olarak belirledi. Komite başkanı Muhammed Taha el-Ahmed ise Temmuz ayında koltuk sayısının 210’a çıkarılacağını, üçte birinin doğrudan Şara tarafından atanacağını ve üçte ikisinin seçileceğini duyurdu.
27 Ağustos’ta Suriye Cumhurbaşkanı, Halk Meclisi üyelerinin üçte ikisini seçmek için geçici seçim sistemini onaylayan bir kararname yayınladı.
Kararnamede seçim süreciyle ilgili koşullar, Halk Meclisi ve ilgili komitelerin üyeleri için gereklilikler ve seçim organı ve seçim komitelerinin üyeliği için koşullar belirtilmişti.
Seçim süreci nasıl işleyecek?
Geçmişte Suriye halkına karşı suç işlemiş ya da da Esad rejimi ile bağlantılı kişiler aday olamıyor. Kararnamedeki şartlar şöyle: “Temiz sicile sahip, iyi şöhretli, küçük düşürücü bir hüküm giymemiş, yasal, fiziksel ve zihinsel yeterliliği olan, 25 yaşını doldurmuş olmak”
Yüksek Seçim Komitesi tarafından belirlenen seçim takvimi şöyle:
“İl komisyonlarının kurulması bir hafta, seçici kurul önerileri 10 gün, itiraz süresi 5 gün, aday başvuruları 3 gün, seçim kampanyaları 7 ila 10 gün olacak. Adaylarla seçici kurullar arasında kapalı oturumlarda tartışma programları da düzenlenecek. Bu münazaralarda adaylara ekonomi, dış politika ve toplumsal konulara dair sorular yöneltilerek yeterlilikleri değerlendirilecek.”
Yüksek Seçim Komitesi, temmuzda cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanan seçim taslağına göre, illerde 2011’deki nüfus sayımına dayanarak en az üç üyeden oluşan seçim alt komisyonları kuracak.
Nüfusu 600 bini aşan bölgelerde her 250 bin kişi için ek üye belirlenecek, alt komisyonların ardından kurulacak bölgesel itiraz komisyonları aracılığıyla da vatandaşlar, üyeliklere itiraz edebilecek.
İtiraz sürecinin tamamlanmasının ardından alt komisyonlar, her ilde ilgili bölgeye tahsis edilen her sandalye için milletvekili adayı olabilecek 50 kişilik seçici kurul üyelerini belirleyecek.
Halk meclisine milletvekili adaylığı yalnızca seçici kurullar içinden mümkün olacak. Oy kullanacak kişiler de bu kurulların üyeleriyle sınırlı kalacak.
2011 nüfus verilerine göre, illeri temsil edecek toplam 210 milletvekili adayından 140’ının alt komisyonlar tarafından seçilmesi planlanırken, 70 milletvekili cumhurbaşkanı tarafından atanacak.
Suriye’de Halk Meclisi üyelerini seçmek için 15-20 Eylül tarihleri arasında dolaylı seçimlerin yapılması bekleniyor. Bu, Esad rejiminin devrilmesinden bu yana ilk seçim olacak.
Najmeh, “Seçim alt komitesinin başkanı, seçim sürecinden ve meydana gelebilecek her türlü ihlalden sorumludur” dedi. Najmeh ayrıca, seçim bölgelerinde avukatların bulunmasını ‘önemli ve benzeri görülmemiş bir adım’ olarak değerlendirdi.
Temyiz komitelerinin seçmenlerin uygunluğuna ilişkin kararlar verdiğini açıklayan Najmeh “Geçici seçim sistemi, Suriye içinde veya dışında, seçim bölgelerindeki merkezlerde oy kullanabilecek seçmenler arasında ayrım yapmıyor” dedi.
Esad rejimi döneminde Halk Meclisi doğrudan Baas Partisi kadrolarından ve tek adama bağlılık esasında belirleniyordu. Ardından da zaten sonucu belli olan mizansen Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılıyordu.
Geçiş sürecinde 64 yıl sonra ilk kez demokratik bir deneyim yaşayacak olan Suriye için geçiş dönemi seçimlerinin şeffaf ve bağımsız gerçekleşmesi bu açıdan önemli. Suriye’de çok partili sistemin işlediği son seçim, 1–2 Aralık 1961 tarihlerinde yapılan parlamento seçimiydi. Bu seçim, 1963 Baas darbesinden önce yürürlükte olan çok partili sistem içinde gerçekleştirildi.
Böylece yeni Şam yönetimi hem Suriye kamuoyuna hem de Dünyaya ne derece otoriter olup olmadığını kanıtlama imkanı bulmuş oluyor. 4 yılın ardından çok partili demokratik hayata ve çok adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçiş sözü veren Şam yönetiminin bu sözü ne denli tutup tutmadığını ise zaman gössterecek.