Guta Katliamı’nın izlerinin peşinde: Sığınak hastanede bebek mamaları, kadın ayakkabıları…

Esad rejiminin 2013’de Guta’da kimyasal silahlarla düzenlediği ve çoğu çocuk ve kadın 1729 sivilin katledildiği saldırının izleri hala taze. Saldırı sonrası 3 hastane mağdurlarla dolup taşarken en fazla hastayı savaş boyunca yer altında bir sığınak gibi hizmet veren Kefer Batna’daki hastanede kabul etmişti. Kefer Batna Hastanesi’nin altındaki sığınaklada hala 2013’deki katliam gününden kalmış bebek mamaları, kadın ayakkabıları göze çarpıyor.

Suriye halkı 61 yıllık diktatörlüğün ürettiği baskı atmosferinden 1 yıl önce kurtuldu. Bu totaliterizme bir de 13 yıllık (2011-2024) iç savaş yıkımı eklendi.

Kimyasal saldırıda hayatını kaybeden çocukların naaşları Kefer Batna Hastanesi’nin yanındaki binaya taşınmıştı.

21 Ağustos 2013 sabahı Suriye’de, muhaliflerin kontrolündeki Şam banliyöleri olan ve aralarında 16 kilometre mesafe bulunan Doğu ve Batı Guta’ya düzenlenen kimyasal silahlı saldırılarda çoğu çocuk 1729 sivil katledildi. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü MSF’ye göre kimyasal gazlardan 3.600 kişi kalıcı biçimde yaralandı.

Saldırı sonrası 3 hastane mağdurlarla dolup taşarken en fazla hastayı Kefer Batna’daki klinik kabul edecekti. Kameraman arkadaşım Emir Kaba ile dünyaya servis edilen fotoğrafların ve video görüntülerinin adresi olan Kefer Batna Hastanesi’ni ziyaret ettik.  

12 yıldır yaşanan acılar halen taze. Hastane “Meşfa Kehf” yani Mağara Hastanesi olarak da adlandırılıyor. 2011’den 2018’e kadar düzenlenen yoğun saldırılarda sığınak olmuş. Hastane hava saldırılarından korunmak için yer altındaki sığınaklarda narkozsuz, teçhizat yokluğunda ameliyatlar gerçekleştirilmişti. 

Siviller hastanenin tünellerine sığınmak zorunda kalmışlardı. Tüneller Saraybosna Kuşatması (1992-1996) sırasında inşa edilen ve yaralıları taşıyan tüneli hatırlatıyor.

Şubat 2018’de muhaliflerin tümüyle bölgeden çıkarılmasının ardından İranlı milislere devredilen Kefer Batna Hastanesi kısa süre sonra kapatılmış. 

Yürek parçalayan izler…

Günümüzde giriş ve üst katlarında hizmet veren hastanenin savaş döneminde kullanılan sığınak katlarına indikçe duvarlardaki kan izleri bizi karşılıyor.

Önümüzdeki demir kapı açıldığında yer altına uzanan tünellerde el feneriyle yürüdükçe saldırılardan kaçan çocuklara verilen mamaların, gıdaların paketleri, kadınların ayakkabıları, kahve fincanlarına rastlamak yürek burkucu.

İlaç şişeleri, yastıklar, tünellerin sacdan yapılmış duvarlarında terk edilmiş kahvaltılık gıda paketleri…

Derin, soğuk dehlizlerde uzanan tünellerin bölgedeki diğer hastanelere bağlanan geniş bir yer altı ağının parçası olduğunu söylüyor.

Şubat 2018’de Suriye ordusu isyancıları bölgeden çıkarmak için bir operasyon başlattı. Mart 2018’in başlarında, Suriye ordusu Doğu Guta’nın %59’unu ele geçirmişti. 7 Nisan 2018’de, Duma’daki son kimyasal saldırıda ise en az 48 kişinin öldürüldü.

Tünellerde ilerledikçe yapılmış küçük ceplerde tıbbi malzemeler, çocuk bezleri dikkat çekiyor. Bu oyuklar bombardımanlarda kadın ve çocukların dinlenmeleri için yapılmış. Tünel sığınaklar hastane şayet doluysa yaralıların başka bir kliniğe taşınması için Doğu Guta altındaki ağlarla birleşiyor. 8 Aralık 2024 itibariyle diktatörlükten kurtulan bölge halkı hastaneyi yeniden açtı. Artık üst katlarda hizmet veren Kefer Batna Hastanesi kimyasal silah saldırısının acı hatıralarını da korumaya devam ediyor.

Önceki İçerikSözcü TV’de deprem: Genel Yayın Yönetmeni istifa etti, en az 14 gazeteci işten çıkarıldı: “Yılmaz Özdil geliyor” iddiası
Sonraki İçerikTrump’tan İsrail’e mesaj: Suriye’ye müdahale etmeyin, diyalog kurun