Oral Çalışlar

‘Mala davara zararı var mı?’

Dağlarda göçebe hayatı yaşayan insanların şehirle, köyle karşılaşmasının ilginç anları, kültürel farklılıkların yarattığı mizah öyküleriydi bunlar. Babam bu öyküleri anlatırken merakla dinlerdim. Neden bunları o zaman kaleme almadım, bir kenara yazmadım diye hayıflanıyorum. Yine de bazıları hatırımda kalmış. Hatırladıklarımı Tarsus kitabıma koydum. Bazılarını da kardeşlerime soruyorum. Bu meseli çok severim.

Kleopatra bahane Tarsus şahane

Bu festivalde herkesin emeği var. Festivalin ana teması Kleopatra. Tarihin bu güçlü kadını, o zaman şehrin ortasından geçen Knidos Nehri üzerinde, altın yaldızlı gemisinde Antonious’u ağırlamıştı. Büyük aşkları ile ünlenen, Kleopatra’nın da kenti Tarsus. Kleopatra kapısının altında bisikletle geçer okula giderdik. Kimliğim bu kentte şekillendi. Tarsus, çok kimlikli özelliğini hep korudu.

İsyan marşı: Baraye Azadi…

Mahsa Amini, “kıyafet yasağı”na uymadığı gerekçesiyle 13 Eylül’de gözaltına alındı. Karakolda hayatını kaybetti. Ölümü üzerine başlayan protesto; kendi türküsünü, kendi marşını, kendi isyan şarkısını yarattı. İngiliz rock grubu Coldplay’in Arjantin konserinde çaldığı şarkı bir anda dünyanın ilgisini çekti. Aktris Gülşifte Ferahani tarafından söylenen ve Şervin Hacıpur tarafından yazılan şarkının klibi 81 ülkede, 3 bin 400 sinemada gösterildi.

Muhalefete muhalefet edenler

CHP ile sol aydınlar arasında yıllardır gözlemlediğim bir ilişkiyi paylaşmak istiyorum… 1973 Genel Seçimleri’nde, Ecevit, askeri müdahaleye karşı çıkarak, CHP’yi devletçi niteliğinden sıyırmayı amaçladı. “Halkçı” bir çizgi tutturmak için çabaladı. Toplumun değişik kesimlerinde umutlar yarattı. “İrtica” tehdidinin siyasetteki karşılığı olarak gösterilen Erbakan’ın Milli Selamet Partisi ile koalisyon kurdu.

“Ben bilirim halk bilmez” sendromu

Galiba artık bu “ben bilirim halk bilmez” bilgiçliğinden vazgeçmeliyiz. Bizler enflasyon nedeniyle yoksullaştığımızı göreceğiz, halk görmeyecek? Onun hayatının daha zorlaştığı ortada. Böyle bir şey mümkün olabilir mi ki? Tabii ki her toplumun, yoksul olsun zengin olsun en önemli meselesi daha rahat bir yaşamdır. Siyasetin en önemli başarı ölçütü de toplumun refahını sağlayıp sağlayamamasıdır.

‘En büyük değişimi CHP geçirdi’

TRT’nin Kürtçe yayın yapmasına en çok karşı çıkan Baykal CHP’siydi. Ne kadar demokrasi karşıtı, özgürlük karşıtı pozisyon varsa hepsi CHP’nin ajandasından çıkıp siyaset sahnesinde boy gösteriyordu. Saflar değişti. Son 10-15 yıldır Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde ciddi bir değişim yaşanıyor. Şimdi roller tamamen değişti. Uyum yasalarını CHP savunuyor. AB üyeliğini, Kürt sorununun çözümü için diyaloğu getiren de CHP. Birçok konuda özgürlükçü, demokrat bir siyaset izliyor.

CHP’nin ve İYİ Parti’nin şahinleri

Bunların çoğunluğu, CHP’li değil. “Kibar solcular” diyebiliriz… Ulusalcı çizgi... “Gericiliği” yenmek gerektiğini söylüyorlar. Cumhuriyet’in temeli olarak varsaydıkları “katı laikçi” çizgiyi bırakmak istemiyorlar. İYİ Parti içinde ve çevresinde, bazı simetrik sıkıntılar yaşandığı görülüyor. Ülkücü bir çekirdekle MHP’den ayrılıp yola çıkan Akşener ve çevresi, sert ve muhafazakâr bir geleneğin bazı alışkanlıklarını hâlâ taşıyor.

Özel hatıralarıyla Orhan Pamuk

Deftere “Sakin ol Orhan!” diye yazmış. “Bu yazdıklarım bir gün yayınlanırsa… Bazı yerler, korkular, telaşlar, siyasi öfkeler… Böyle yazarken mutlu olduğum için yazıyorum” diyor. Zor zamanlarda desteğini istediğimde hiç duraksamadı.

Cezaevi kapıları… Galata’da intihar eden genç

Oturdukları lojmandan bir gecede çıkarılmışlardı. Gidecek evleri ve gelirleri yoktu. Ankara’nın Yapracık Mahallesi'nde yaşayan bir yakınlarının yanına sığındılar. Daha sonra da sürekli ev değiştirdiler. Ev hanımı olan annesi bir dershanede çalışmaya başladı. O zaman kardeşleri 11 ve 5 yaşındaydı.

Raif Türk’ü kaybettik… Yüz yüze vedalaşamadık

Telefonda sesi kesik kesik geliyordu. Nefes almakta ve konuşmakta zorluk çekiyordu. “Oralcığım seni 15 Eylül’de yaptırdığım okulun açılışına bekliyorum. Hem okulu görürsün hem de muhabbet ederiz.” Çok sevindim. “Tabii Raifciğim, seni de özledim gelirim” dedim. Ancak bir haberleşme sorunu yüzünden açılışa gidemedim. Önümüzdeki günlerde gitmek üzere hazırlık yapıyordum. Onun ölüm haberi geldi. Çok üzgünüm. Şimdilik onunla ve okuluyla ilgili kısa süre önce yazdıklarımı paylaşıyorum.

Muhalefetin yumuşak karnı…

6’lı masanın ortak Cumhurbaşkanı adayı belirleme noktasında da bir karara yaklaştığı söylenebilir. Ortak aday da belirlenebilirse yeni bir tablo ortaya çıkacak. Bu gelişmelere rağmen işin gerçeği karamsarlar ikna olmadılar. Zaman zaman beklediklerinin aksine ittifak yürüyünce, “Bir bakalım” diyerek hafif silkiniyorlar. “Bu halka güvenilmez ama neyse bakalım” diyerek şüpheli gözlerle gelişmeleri izliyorlar.

54 yıl önce birbirimizin düşmanıydık…

Silahların çekildiği bir dönemin başlangıcı. 54 yıl öncesinden söz ediyorum… Ramiz Ongun’la ilk karşılaşmamız. Geçmişi konuştuk. Büyük acılara mal olmuş bir geçmiş. Aydınlanmayı bekleyen karanlık olaylar. Yaşadıklarımızı gözden geçirdik. Akşam 20.00’de oturduğumuz masadan saat 24.00’te kalktık. Ramiz, Türkeş’ten sonra 3 kez MHP Genel Başkanlığı için Bahçeli’yle yarışmış. Şimdi DEVA Partisi’nde. DEVA yeni bir parti. Barışçı, ötekileştirmeyi reddeden, uzlaşmacı bir parti. Ramiz, geçmişin zıddı sayılabilecek bir partide siyaset yapıyor.

‘Artist’ Rus Çarı’na boyun eğmedi, dünyanın kaderi mi değişiyor?

Ukrayna’nın işgaliyle Rusya’nın içine düştüğü durum, ABD’nin Vietnam’daki durumunu hatırlatıyor. Ukrayna’nın direnişi dünyanın kaderini de etkileyecek sonuçlar doğurmaya aday. Bu Rus saldırısı nedeniyle dünya ikiye bölündü. Büyük (ve otoriter) Asya ülkelerinin çoğu, Rusya’nın yanında saf tuttu. Batı dünyası ise Ukrayna’nın. Putin, Zelenskiy’i yıksaydı, yerine kendisine bağlı kukla bir otoriter rejim kuracaktı. Olmadı.

Sünni ‘fetvası’yla Alevilik tanımlanamaz

Bu mesele bir topluluk hakkı meselesi. Toplumun herhangi bir kesimi (sayıları kaç olursa olsun) diyorsa ki “Burası benim ibadethanemdir”, devlet bunu kabullenmek zorunda. O topluluğun ihtiyaçlarına uygun çözüm yolları üretmek, onların ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için destek vermek zorunda. Bahçeli’nin çıkışı, çözümün önünü açabilecek bir yaklaşım içeriyor. Bütün mesele bu kez konuyu Sünni fetvasının egemenlik alanından çıkarabilmek.

Tarsuslular Mersinliler Adanalılar…

İncil’de Hz. İsa’nın en ünlü havarisi St. Paul gezilerine “Ben Tarsuslu bir Yahudi’nin oğluyum” diye başlar. Milyarlarca Hıristiyan’ın her gün okuyup dualar ettiği kutsal kitap İncil’de Tarsuslu bir din önderinden söz ediliyor. Tarsus’un il olması sırf bu özelliğiyle bile ülkemize çok şeyler katabilir. Türkiye’de ilk elektrik santralının yüz yıl önce kurulduğu bu şehirde sokaklar yüz yıl önce geceleri aydınlatılıyordu.

Bunlar muhalifse vay halimize

Kılıçdaroğlu’nun, bu çıkışı yapmasının temel nedeni muhafazakar çevrelerdeki endişeler. “İktidar değiştiğinde ya eski yasakçı zihniyet hortlarsa, bazı alanlarda elde ettiğimiz imkanları kaybedersek” diyorlar. Gerçekten de laik çevrelerde az da olsa bazı rövanşist eğilimleri görebiliyoruz. Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı kutuplaşmayı, gerilimleri aşmayı hedefliyor. Muhalif medyadaki tepkisel havaya bakınca CHP liderinin çıkışı iyice anlamlı hale geliyor.

PKK karşıtı Kürtlerin duruşu…

Kürt hareketi açısından yeni bir durumla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Kürt siyasetçiler şimdiye kadar PKK’nın Türkiye’de şiddeti devam ettirmesini onaylamamakla beraber PKK ile tartışmaya girmiyor, geri çekiliyorlardı. Bu kez farklı oldu. Özellikle Kürt seçmenlerin, hatta geniş bir Türk seçmen kitlesinin de sempatiyle baktığı Demirtaş’ın bu duruşu, Kürt hareketinin içindeki huzursuzluğu, arayışları göstermesi bakımından ciddiye alınmalıdır.

Mersin: Umut ve endişe iç içe…

Doğup büyüdüğüm topraklarda. İstanbul’dan fırtına ve yağmur haberleri gelirken, burada Akdeniz’ın ılık sularında insanlar denizin keyfini çıkarıyor. Bu şehir insana umut aşılayacak kadar dinamik ve canlı. Çok farklı kültürlerin, geleneklerin, milliyetlerin barış içinde yaşadığı bir huzur kenti. Lojistik Fuarı’ndayız. Başarılı genç iş insanı dostumuz Latif Şimşek’in davetiyle geldiğimiz kentte önce Lojistik Fuarı’nı ziyaret ettik. Bir aile mesleği olan lojistik alanına yenilikler yaparak katkıda bulunmak isteyen Latif, bu fuara Türkiye’nin en hafif tankerini üretmenin heyecanıyla katılıyordu. “LTF Treyler” firması da onun yeni atılımlarındandı.

Akşener 6’lı masayı dağıtmak mı istiyor?

Akşener, 6’lı masayı dağıtmak mı istiyor? Mansur Yavaş’ı CHP’ye rağmen aday göstermek istemesinin yol açacağı sonuçları bilecek kadar siyasi birikime sahip. Akşener, CHP ile bir uyum yaratamazsa, AK Parti’nin kazanabileceğini de biliyor. İttifakı baltalıyor gibi bir görüntü vermek ona pahalıya mal olabilir. Böyle bir sonuç Akşener’i merkez sağın liderliği hedefinden uzaklaştırır ve marjinalize edebilir. 6’lı masa konusunda İYİ Parti içinde bir homurdanma var. Son konuşması onları mutlu etti.

Milletin tercihi… Hürriyet ekmekten önce gelir…

Üç yıl sonra yapılan seçimde millet, darbecilerin partisine itibar etmedi. Milliyetçi Demokrasi Partisi üçüncü sırada kaldı (yüzde 23.27). “Oy vermeyin” denilen Özal’ın partisi yüzde 45’le birinci parti oldu. Defalarca kanıtlanan sonuç: Seçmen kitlesi, mağdura, hakkı yenene, baskı gören partilere arka çıkıyor. Ekonominin etkilerini yok saydığım için söylemiyorum. Toplumun tek tercih kriterinin ekonomi olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

Komet’le vedalaşırken…

Tıpkı özgün olanın giderek dışlandığı sistem, resim dünyasını da etkisi altına aldı.” Komet, tablo ve kitaplarıyla sanat dünyasına yeni bir soluk getirmenin ötesinde, duruşuyla da çok özel ve çok yenilikçiydi. Geçen ay hastanede yatarken seruma bağlanmış halini gösteren bir fotoğrafını yollamıştı. Bir vedaymış, anlamadım. “Kometçiğim, bir an önce aramıza dönmeni bekliyoruz” diye yazmışım… Aramıza dönmedi bırakıp gitti.

İran’da 22 yaşındaki Mahsa’yı öldürdüler

İran, Rusya, Çin: Hak, hukuk, adaletin uğramadığı rejimlerden söz ediyoruz… Şangay Örgütü’nün temel direkleri... İkinci kutbun liderleri... Emperyalizme karşı çıkarak insanlığı kurtaracaklarını iddia edenleri bile var. Masha’yı öldürdüler. 22 yaşında. Kıyafeti uygun olmadığı için. Şangay Örgütü'nü, Asya despotizmini savunanlara ithaf olunur.

Mehmet Şevki Eygi ve Putinci bir dünya

Putin, dünyayı ikiye bölerek bir bölümünde kendisi gibi olanların borusunun ötmesini istiyor. Kendisine benzeyenlerin katıldığı bir topluluk yaratmak istiyor. Moskova’dan, Türkiye’nin ŞİÖ’ye üye olabilmek için NATO’dan çıkması gerektiği yönünde açıklamalar geliyor. Yani “Batı kampını terk edip öyle gelin” diyorlar. Tabii NATO bir savunma paktı olmanın ötesinde bir değerler bütünlüğünü de içeriyor.

Raif Türk’ten Diyarbakır’a okul

Okul bahçesinde futbol, voleybol ve basketbol sahalarının yanı sıra, açık satranç oyun alanı da bulunuyor. Raif Türk, kendisinin de geçmişte öğretmenlik yaptığını ifade ederek şunları söylemişti: “Eğitimin amacı bilgili, insanlık değerlerine duyarlı ve üretken insan yetiştirmektir. Çok şanslıyım ki, okul ve eğitimin önemini çok iyi anlayan bir babanın evladıyım.

Fosforlu’nun Suat Derviş’i…

1901 yılında, bir profesör baba ve Saraylı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Suat Derviş, kitapları dünya dillerine çevrilen sayılı yazarlarımızdan birisiydi. Gazetelerde seri röportajları yayınlanıyordu. En ünlü olduğu dönemde TKP liderlerinden Reşat Fuat’a aşık olunca hapishaneler, kaçak yaşamlar, açlık noktasına varan yoksulluklar içinde geçen bir hayatla yüz yüze geldi. Gerisini kendisi şöyle anlatır: “Bütün çektiklerime rağmen, dünyadaki kadınların en mutlularından biriyim. Reşat Fuat’ın karısıyım."

Hasan Fehmi, Ali Kemal’i anlatıyor

Ali Kemal’le ilgili çok olumlu görüşler ifade eden Hasan Fehmi şu ilgi çekici değerlendirmede bulunuyor: “On yedi seneden beri Ali Kemal Bey’i yakından tanırım ve bütün her şeyini bilirim. Mısır’dayken postayla gelen mektuplarını çoğu zaman kendim açardım. Hiçbir vakit Ali Kemal Bey’in istibdat hükümeti arzusuna, ufak bir yakınlığını bile hissetmedim."

Kısa tarihçesiyle Meral Akşener

CHP liderinin, “helalleşme” gibi milliyetçiliği aşan söylemlerinden ülkücü kadroların memnun olduğunu söylemek zor. Görebildiğimiz kadarıyla, Akşener, tecrübesiyle, birikimiyle, ülkücüleri kırmadan ama onların çizdiği sınırlara da razı gelmeden, ince bir siyaset yapmaya çalışıyor. Parti kadroları içinde, 6’lı masanın bozulmasını isteyenler, mutlaka vardır.

Akşener üzerine spekülasyonlar… Gerçekler yerine dedikodular…

İYİ Parti’nin yönetici çekirdeği, ülkücülerden oluşuyor. Akşener’in, onlardan gelebilecek tepkilerin önünü kesmek amacıyla bir çıkış yapması normal. Akşener, görebildiğimiz kadarıyla, merkez sağ seçmeni de kaçırmak istemiyor ve CHP ile ittifakı ayakta tutuyor. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde Akşener ne oranda belirleyici olabilir? Şu bir gerçek: Akşener’in Kılıçdaroğlu’nu reddettiği an, ittifak çökebilir.

Batı’yı şeytanlaştırmak!

Solcu aydınların dün Batı karşıtı olanları bugün de aynı yerde duruyor. Onlara göre Batı, Türkiye’yi anlamıyor. Peki biz Batı’yı ne kadar anlayabiliyoruz? Batı’nın, insanlığın ortak ürünü olan demokratik, özgürlükçü değerlerini ne kadar benimsiyoruz? Kopenhag Kriterleri nerede kaldı? İğneyi önce bir kendimize batırsak.

“Bir yanımız hep çocuk kaldı”

"İyi ya da kötü yaşamının hiçbir anından vazgeçmem. Eksiğiyle fazlasıyla beni ben yapan bunlardır. Hapishaneler, sürgünler, hücreler, sanatoryumlar, güzellikler, çirkinliklerle beni ben yapan şeyler. Pek çok insan tanıdım. Çoğunu sevdim. Hapishanede bana taban tabana zıt kimseler tanıdım, çok değerli yanlar taşıdıklarına tanık oldum. Siyasetin ne denli zor, amansız ve kaçınılmaz olduğunu anladım. Hayatımın asıl zenginliği, tanıdığım, düşüncelerini paylaştığım, paylaşmadığım, bir kere gördüğüm ya da sürekli göredurduğum insanlardır.”