Tufan Erhürman’ın cumhurbaşkanlığı Ankara’dan hızlı tebrikler aldı.Bir gece önce Hakan Fidan, “Kıbrıs Adası’nda Türklerin ve Rumların eşit egemen ortak olarak yaşaması mümkün, gelin bunu mümkün kılalım. İnşallah mesajımız karşılık bulur” demişti. AB ile güvenlik merkezli olarak birbirine yaklaşan Türkiye’nin Avrupa’nın askeri programlarına katılımı için Kıbrıs ve Yunanistan vetolarını kaldırması gerek. Kıbrıs ve Yunanistan’ın İsrail’le yakınlaşması da Ankara’yı rahatsız ediyor. Erhürman, yeni bir Kıbrıs çözümü için vesile olabilir.
Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi işbirliğinde Diyarbakır’da düzenlenen "Adli ve İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması" konulu toplantıda AYM’nin verdiği ihlal kararlarının uygulanmasıyla ilgili konuştu: “Anayasa Mahkememiz bireysel başvuru sonucu bir ihlal kararı verdiği zaman tüm kurumların, tüm yargı organlarının hepimizin buna uyması ve gereğini yerine getirmesi gerekir.”
MHP ‘Hayırlı Günler Komşum’ ziyaretlerine başlayacak. Ziyaretlerde “Terörsüz Türkiye” süreci de anlatılacak. Kararı duyuran MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın "Milletimizin bütün kesimleriyle bir araya gelinerek ’Derdiniz Derdimizdir’ sohbetleri gerçekleştirilecektir.”
Muhafazakarları, mesela Numan Kurtulmuş’u Kürt meselesinde daha kapsayıcı ve açılımcı yapan nedir? 2009’da Kürtçe televizyonu neden muhafazakarlar açabildi? Sert bir güvenlikçi 10 yıldan sonra yolları nasıl yeniden çözüm sürecine çıkabiliyor? Neden bu kapsayıcılık bir Kürtçe tweetten bile rahatsızlık duyan laik- ulusalcı muhalif kesimlerde yok? Bu sorulardan kaçmanın kimseye bir faydası yok. Açık ki Kemalist Türkiye hayaline Türkiye’nin nüfusunun çok önemli bir kısmı giremiyor. İmamoğlu zorlasa bile o kapılar da açılmıyor, nöbetçiler kimseyi yaklaştırmıyor. Muhafazakar iktidar TRT Kürdi açmışken, TBMM hesabındaki birkaç Kürtçe cümleye takılan muhalifler bu yüzden bir alternatif olamıyorlar
Paris’teki Louvre Müzesi’nin en ihtişamlı salonlarından Apollon Galerisi pazar sabahı 09.30’da soyuldu. Bakım ekibinin kullandığına benzeyen sepetli vinçle galerinin olduğu binaya merdiven dayayan dört maskeli soyguncu, altı dakika içinde iki “yüksek güvenlikli” vitrini kırarak dokuz eseri hedef aldı; sekizini çaldı. Dokuzuncu eser olan İmparatoriçe Eugénie’nin tacı, kaçış sırasında düşürülmüş ve hasarlı halde bulundu.