İsrail’in muhalif gazetesi Haaretz, Netanyahu ve Erdoğan’ın üç gün arayla yaptıkları Beyaz Saray ziyaretlerini kıyasladı:
“Trump’ın Netanyahu’ya iltifatları, birkaç gün önce Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a döktüğü...
Şimdi, kendi ülkelerinde demokrasi kararlılığı gösteren Batılı güçlerin başka diyarlarda ve bilhassa Müslüman dünyada ise kamuoyunun denetleyebildiği yönetimler yerine kendilerinin denetleyebildiği otoriter rejimleri niye yeğlediklerini anlıyoruz, değil mi? Çünkü ancak bu takdirde kendilerini ‘meşruiyet odağı’ olarak resmedebilir ve ancak bu şekilde halklarının iradesinin rağmına hükûmetleri kendi iradelerine tâbi kılabilirler. Öte yandan, meşruiyeti kendi halkının özgür iradesinden devşiremeyenler işte bu güç odaklarından meşruiyet dilenirler.
Rojava Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed: “Rojava ile Türkiye arasındaki Nusaybin’den geçişin açılması konusunda bir mutabakat veya ön anlaşma olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıntılar üzerine bir diyalog kurulması bekleniyor.”
Görüşme öncesi Netanyahu, telefonla arayarak Katar’dan özür diledi. Trump, Netanyahu’ya Gazze planını kabul ettiği için teşekkür etti. Plana göre; Gazze’yi geçici bir süre için Trump başkanlığında, Blair’in ve Filistinlilerin içinde olduğu komite yönetecek. Filistinliler kalacak. Hamas’ın başka ülkelerine gitmesine izin verilecek. İsrailli rehinelere karşı, Filinstinli esirler bırakılacak. Gazze’ye Arap gücü yerleşecek.
Gazze’ye üç gün mesafesi kalan Küresel Sumud Filosu’na, TSK Deniz Kuvvetleri'nden iki gemi ulaştı. Sumud Filosu’ndaki aktivist Yasemin Acar: "Türkiye donanmasına ait askeri gemiler, arıza yaşayan gemideki arkadaşlarımızı Türkiye’ye götürdü. Aslında insani yardım için bize ulaştılar ama tekne bozulunca yardımcı oldular.”