Brezilya’daki sağlık otoritesi dün (12 Ocak), Türkiye’de de kullanılacak Çin aşısının koruyuculuğunu yüzde 50,4 olarak ilan etti, oysa SB Bilim Kurulu yüzde 91 demişti. Aslında ‘etkililik’ tartışması çok da anlamlı değil, çünkü bir şeyin etkililiğinin tartışılması ancak o şeyin varlığı koşullarında anlamlı; bizim ise sadece 1 milyon 500 bin kişiye yetecek kadar aşımız var.
82 milyona yetecek aşıyı, yaza kalmadan bulmak hiç kolay görünmüyor. Elde var Çin’den gelen 3 milyon CoronaVac aşısı. Neyse ki şanslıyız! Brezilyalıların üzerinde yüzde 50.4, Endonezyalıların üzerinde yüzde 65 etkili olan aşı Türklerin üzerinde yüzde 92 etkili çıktı. En azından bu aşıdan olacak 1.5 milyon şanslı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için iyi haber bu.
İnanç konusu yurttaşın yetişkinliğinde özgür bir şekilde tercihini ortaya koyduğu bir kimlik konusu olmasına karşın, nedense iktidarlar hep buraya müdahale etmek, kendine göre biçimlendirmek veya kendi tercihinin hâkim olmasını sağlamak için olmadık işler yapıyor.
The New York Times’ın özel haberine göre; McConnell yakınlarına, azil sonrasında Trump’ı Cumhuriyetçi Parti’den atmanın daha kolay olacağını söylemiş. Mitch McConnell’ın eşi Elaine Chao da Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptığı Trump kabinesinden Kongre baskını ertesinde istifa etmişti.
Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere Batı dünyasındaki fotoğrafı sempatik değil. Bunun değişik, siyasi, sosyal, kültürel nedenleri bulunuyor. Yönetimin son yıllarda AB ile ilişkileri önemsemeyen bir çizgi izlediğini de gözardı edemeyiz. Kimin haklı olduğu tartışmasını bir yana bırakalım.