Hem Erdoğan hem Demirtaş çağrı yaptı, şehirdeki STK’lar birleşip Sivil Toplum Pandemi Koordinasyonu’nu kurdu, şehre hem Türkçe hem Kürtçe afişler asıldı ama hiçbiri Diyarbakırlıları ikna etmedi. Diyarbakır hâlâ aşı oranı en düşük beş il arasında, vaka sayısı ise her gün artıyor. Diyarbakır’ın en merkezi yerlerinden Gazi Caddesi’ne çıkıp Diyarbakırlılara neden aşı olmadıklarını sorduk.
Yangınlara müdahalede en etkili aracın ne olduğu konusunda Bakan Pakdemirli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları birbiriyle çelişti. Pakdemirli, “Havada ne kullandığımız değil, yere ne kadar su attığımız önemli” diyerek helikopterleri övdü. Erdoğan ise Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan’dan amfibik uçak aldıklarını söyleyerek “Bizim için yangın söndürmede en verimli olanlar bu uçaklar” diye konuştu.
Efendim bu hafta başında, tam olarak pazartesi günü 19:30 itibariyle Serbestiyet yayın kurulu toplantısı yapıldı. Yazarların bile bilmediği bu olayı sen nasıl biliyorsun diye sorabilirsiniz. Cevap bende mahfuz kalsın, ama Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile hiçbir ilgisi yok, bu kadarı yetsin.
Kontrolsüz ve plansız siyaset, sonunda toplumsal tepkiselliği beraberinde getirmiş durumda. Zaten büyük bir ekonomik sıkıntı içinde olan, işsizlik yaşayan, geçim derdine çare bulamayan halk kesimleri, Suriyeli sığınmacıyı bütün bu dertlerin nedeniymiş gibi görmeye başladı.