Eski başbakan Ahmet Davutoğlu, birkaç gün önce Habertürk’teki söyleşide, başbakanlığı döneminde Mustafa Şentop’un kendisine Süleyman Soylu’yu şikâyet ettiğini, onun partiyi bambaşka bir yere götürdüğünü söylediğini anlatmıştı. Şentop’un Soylu’dan “Sedat Peker’den her ay 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklayın” talebi bu arka plan bilgisiyle okunduğunda daha da önemli hale geliyor.
Eğer biri hoşunuza gitmeyen, ortalığı bulandırdığını düşündüğünüz bir şey yapıyorsa, bununla yüzleşmek de (bu örnekte olduğu gibi mesela Cumhurbaşkanı’nı suçlamak) işinize gelmiyorsa, en pratik çözüm suçu FETÖ’ye atmak. Böyle durumlarda 30’larda suçlar mürtecilere, 40’larda, 50’lerde, 60’larda komünistlere, 80’lerde 90’larda bölücülere atılırdı. 2000’lerin sonunda açıklanamaz her olayı Ergenekon’a bağlamak da modaydı. Şimdi aynı işi FETÖ görüyor. Nasıl olsa gizli karanlık işler çevirmiş, gizliliği bir yöntem olarak kullanmış bir yapı.
Kürtlerin Türkleştirilmek için devlet, bir yandan Kürtçeyi kamusal alanın dışına itip Kürtler ile dilleri arasındaki köprüleri yıkar, diğer yandan da Kürtlere yoğun bir şekilde Türkçe öğretmenin uğraşını verir. Okullar, Halkevleri, Türk Ocakları, Halk odaları ve benzeri yapılardan hem toplumsal kalkınmayı katkıda bulunmaları hem de Türkçü ideolojiyi kitlelere taşıyıp benimsetmeleri beklenir.
Kıbrıslı Türklere ılımlı tutumlarıyla bilinen iki büyük parti komünist AKEL ile iktidar ortağı DİSİ oy kaybederken ırkçı ve faşist eylemleriyle bilinen ELAM oylarını ikiye katladı.
Erdoğan: “Ben yine aynı iddianın peşindeyim. Hatta bugün de Merkez Bankası başkanımızla görüştüm. Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart. Temmuz-Ağustos buraları bulacağız ki faiz düşmeye başlasın.”
Erdoğan’ın faizle ilgili sözlerinin ardından dolar kuru 8.8 seviyesine yükseldi, siyasetçi ve ekonomistlerden tepki geldi: "Bir televizyon konuşmasının bu ülkeye maliyeti 90 milyar TL."