Karşınızda, artık bir iç mesele değil, her bölgesel kırılmada güçlenen ve imkân ile kabiliyetini artıran bir örgüt var. Şimdiye kadar bunu görüp yanlış okuyan bir akla şahit olduk. Galiba bu sefer doğru okuma şansına sahip olmak istiyor bu ülkeyi yönetenler… Yoksa son 8 yıldır birkaç büyük olay dışında şiddet ve terörün olmadığı bir zamanda neden “Gelin barışalım” diye bir adım atasınız? Keskin bir şekilde “böyle bir süreç yoktur” diye yırtınanlara bakmayın. 2007 ile 2009 yılları arasında Oslo’da yapılan hatta Kandil’dekileri uçaklara bindirip Avrupa’ya götüren süreçten kimin haberi oldu? Eğer 2011’de Adem Uzun’un üzerinden çıkan ses kaydı olmasaydı kim bilecekti o görüşmeleri? Ortadoğu’da her yalanlama yalanlama değildir. Kim ne derse desin karşımızda PKK ve Kürt sorununu yeniden iç mesele yapabilmek için bir dış fırsat var.
Almanya Federal Meclis Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, Barış için Yahudi Sesi grubunun, Gazze’de İsrail saldırısında diri diri yanan Filistinlileri gösteren fotoğrafa “İşte Siyonizm bu” yazan postunu Instagram hesabından story olarak paylaştığı için antisemitizm suçlamalarıyla zor günler yaşıyor. Sosyal Demokrat Partili Özoğuz’a Hristiyan Demokrat muhalefet ve medya istifa etmesi için baskı yapıyor. Kendi partisi ve Yeşiller ise geri adım attırıp, özür diletti.
Zıvanadan çıkmış birkaç doktor, işi gücü onunla bununla fotoğraf çektirmek olan bir müptezel, üç kuruşa tamah eden bir ebe… Böyle birkaç kişi bir araya gelince memleketin lafın gelişi değil gerçek anlamda “canını emanet ettiği” kurumlarında bebek öldürebilecek mi? CİMER’e şikayet düşene kadar nasıl bilinmez? E-nabız şu bu ne işe yarar? O hastanelerde çalışan başka hekimler, hemşireler yok mu? Hepsinin mi basireti bağlanmış? Bu kadar mı kayıtsız, ilgisiz, alakasız, sorumsuz insanlardı hepsi? Her şeyimizde yeniden doğmaya ihtiyacımız var gibi görünüyor. Ama hangi kucakta?
5 Kasım’da yapılacak ABD seçimlerinde Trump'a destek için mitingler düzenlemeye başlayan Elon Musk, çekişmeli eyaletlerde Cumhuriyetçileri oy kullanmaya teşvik eden dilekçeyi imzalayanlar içinden her gün bir kişiye 1 milyon dolar vereceğini açıkladı. Çekilişe Demokrat Parti seçmeni de katılabilecek.
Andre Gidé’in Oscar Wilde’ı yazdığı bölümde ondan aktardığı hikâyedeki gibi halimiz. Dünyada çok günah işlemiş bir adam bütün çıplaklığıyla Tanrı’nın huzuruna çıkar. Ruhu apaçık şekilde ortadadır. Amel defteri bir bir açılmıştır. “Hayatının çok kötü geçtiğine şüphe yok: Sen mademki bütün günahları işledin, seni elbette cehenneme göndereceğim.” der Tanrı. Adamsa, “Beni cehenneme gönderemezsin” der. Nedeni sorulunca, “Çünkü bütün ömrümce orada yaşadım” der, bu kez. Büyük bir sessizlik olur ve sonrasında Tanrı, “Peki, mademki seni cehenneme gönderemiyorum, bari cennete göndereyim” der. Adamsa, “Beni cennete de gönderemezsin!” der. Tanrı, “Niçin seni cennete gönderemez mişim?” diye sorunca, “Onu hiçbir zaman gözümün önüne getiremedim de ondan.” diye cevap verir adam.