“Başkan seçilirsem, ilk izleyeceğim maç Diyarbakır’da Amedspor maçı olacak’’ diyen Hacıosmanoğlu sözünü tuttu. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, geçmiş valilerden farklı olarak bir tür devlet temsiliyeti olarak fotoğraftaki yerini aldı. Amedspor en çok normalleşen koşullarda başarıya daha yakın olur. Sportif enerji çok ciddi bir yumuşama zeminine vesile olabilir. Amedspor ve futbol, normalleşme ve yumuşamanın ilk kilometre taşı rolünü oynayabilir. Talihsizlik takımın on kişi kalmasıydı. Takım on kişi kalmasaydı, bu maçtan da bir puan çıkarmak mümkün olacaktı.
Parlamento gibi adı konuşmadan gelen siyasetin merkezinde yumrukları konuşturmak ilkel bir davranış. Ama bir yerden sonra bu şiddet anlık bir patlamayla açıklanabilir. Ama serin kafayla, sonradan, oturup düşünerek yumruğu savunmak, hatta övmek… İşte en korkutucusu o. O sınır geçildikten sonra Meclis’te oturup konuşmanın, siyaset yapmanın bir anlamı da kalmaz. 1968’den sonra olduğu gibi.
Batının ve genelde dış dünyanın ümidi savaşın yayılmasını önlemektir. Öyle anlaşılıyor ki bölge ülkeleri de aynı amacı benimsemiş gözüküyor. Bu satırları yazdığımda İran henüz Haniye cinayetinin intikamını almamıştı. Tersine yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İngiltere’de okumuş, tecrübeli diplomat ve nükleer müzakereleri zamanında yürüten Abbas Araghchi’yi Dışişleri Bakanlığına getirmek suretiyle tırmandırma taraftarı olmadığını göstermiştir. Muhafazakarlardan oluşan Meclis bu atamayı onaylarsa tırmandırma arzusunun orada da olmadığı anlaşılacaktır. Batı ise ateşkes müzakereleri devam ettiği sürece İran’ın İsrail’e karşı şiddetli bir askeri saldırıda bulunmayacağını hesap etmekte, bu amaçla dolaylı bir şekilde yürütülen görüşmeleri mümkün mertebe sürdürmeye çalışmaktadır.
Olimpiyatlara katılan kadın sporcularımız erkeklerimizden daha başarılı. Hele filenin sultanları. Lütfen onlarla ve özellikle Ebrar ile uğraşmayın. Onlar uluslararası planda adımızı duyuruyor.
Bu olimpiyatlarda dikkatimi çeken şey özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde siyahi sporcuların o ülkelerce çok iyi kabul görmesi. Sporun siyahı - beyazı olamaz. Ayrıca, sporcularda kadın-erkek eşitliğine dikkat edilmiş. Tabii, kadınların kıyafetleri ile uğraşan yok ! Olimpiyatlar bizde yapılacak olsa kadın kıyafeti sorununu dünya görecek !
Yıllar önce muhalif (ciddî muhalif) İsrailli tarihçi arkadaşlarımdan şu fıkrayı dinlemiştim: “Seküler Yahudi ne demiş? ‘Tabii ki tanrı filân diye bir şey yok. Ama bu diyarı bize O verdi.’” (İngilizcesi: “What did the secular Jew say? ‘Of course there is no such thing as god. But He gave us this land.’”)