Devletlerin, hem modern öncesi dönemde hem de modern dönemde yönetimi altında bulunanların isimlerine müdahale ettikleri görülür. Meltem Türköz, “Bu soyadı alınmamış ise…” başlıklı çalışmasında, Türkiye’deki 1934 tarihli Soyadı Kanunu’nu bu çerçevede ele alır.
Patrik Bartholomeos 14-16 Haziran tarihlerinde İsviçre’nin Bürgenstock sayfiye kasabasında düzenlenen Ukrayna destek konferansına davet edildi ve ortaya çıkan belgeyi katılımcı çoğu devlet temsilcileriyle imzalaması yine bir bardak suda fırtına yarattı. Hatırlayanlar için Bürgenstock kasabasının yakın tarihimizde bir yeri zaten vardı. Kıbrıs’ın AB’ne katılma antlaşması imzalanmadan hemen önce soruna bir çözüm arayışı bulmak için yapılan konferans da orada toplanmış ve her zamanki gibi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Maçın hikayesi de en az atılan gol kadar absürt ve herkes için sürpriz oldu; İmparatorluk ordularının piyade taburlarını andıran hantal ve yavaş oyun, eğer bir İngiliz özgüven gösterisi değilse, bu antikalığın ömrü fazla uzun olamaz; yok eğer durum özü itibarıyla Southgate’in oyun bilgisi ve algısına, doğrudan işaret ediyorsa,-ki ben böyle olduğuna inananlardanım- İngiliz futbol kamuoyunun buna fazla tahammül göstereceğini sanmıyorum.
Irkçı ideolojinin iktidardaki uygulamaları gibi bir de iktidara gelmeden önceki ifade edilişi var. Irkçı ideolojinin, kendini ifade ederken sunduğu argümanlar neredeyse her ülkede aynı. En başta gelen gerekçelendirme, demografinin bozulacağı iddiası. Bunun için ince matematik hesapları, doğum oranları istatistikleri yapılıyor ve nihayet nüfusun çoğunluğunu göçmenlerin oluşturacağı tarihler veriliyor. Avrupa’daki ırkçılar bunu 80-90 yıldır anlatıyor. Etrafımızı küçük melezlerin saracağını ve kadınlarımızı elimizden alacaklarını anlatıyor.
Öyle anlaşılıyor ki, ‘’doğaçlama’ ’artık, giderek oyun ve pozisyon bilgisi ve ihtiyacı olmaktan çıkıyor. Oyuncularda gelişen atletik özellikler, pas, pasın yönü ve şiddetini, oyun ve pozisyonların temel ihtiyacı haline getiriyor.
Almanya ve İsviçre bu prensiplere yakın oldukları için yola devam ettiler; İtalya ve Danimarka uyum sağlayamadıkları için evin yolunu tuttular.