GÜNÜN YAZILARI

Genç subaylar neden yine rahatsız oldu?

2016’dan bu yana geçen sekiz yılda askeri liseleri kapatmak, ordu kadrolarını yenilemek, harp okullarına cami açmak, Atatürk ile birlikte Cumhurbaşkanı’nın posterini asmak, yeni teğmenler için pek bir şey ifade etmemiş gözüküyor. Demek ki zihniyet değişimi sadece güç kullanarak yapılamıyor. İktidar, genç askerlerin de içinde yaşadığı kültürel, sosyal, ideolojik iklimi değiştirmeyi başaramadı. 10 yıldır okul kitaplarında, açtıkları televizyonlarda aynı bozuk plağı dinliyorlar. Yani ne yaptıysa iktidar kendisi yaptı. Yıktı ama yerine bir şey koyamadı. Ama doğa da siyaset de boşluk kabul etmiyor. Peki, şimdi bunun için teğmenleri suçlayabilir miyiz?

Normalleşme çöktü çünkü iktidarın aklının, muhalefetin kalbinin işletim sistemi kutuplaşmaya ayarlı

Son birkaç yazımda Erdoğan’ın önünde kutuplaşmadan ve sertlikten başka bir yol olmadığını, buradan da çıkamayacağını öne sürmüş, kendimce nedenlerini anlatmıştım. Bugün de -Dilruba Kayserilioğlu olayının ve teğmen kılıçlarının sahnesinde- tabandaki birikmiş ve taşlaşmış duygular nedeniyle muhalefet siyasetçilerinin önünde de başka bir yol olmadığını öne süreceğim.

ABD’nin Gazze ateşkesi önerisi: Köprü’den önceki son çıkış mı?

Mısır’ın Gazze sınırında İsrail’in yeniden askeri denetim kurma girişimlerine karşı çıktığı bilinmektedir. İsrail’in sınır kontrolünü ele geçirmesi, Gazze’nin tam bir abluka altına alınması anlamına geleceğinden, bu talebin kabul edilmesi oldukça zordur. Bununla birlikte, Mısır-Gazze sınırında taraflardan bağımsız bir denetim mekanizmasının kurulmasına yönelik diplomatik görüşmelerin sürdüğü bildirilmektedir.

Sır küpü 68 tarihe karışmadan

68, bir daha yaşanması çok zor olan, toplum açısından parlak bir dönemdi. Yeni bir Türkiye’nin ortaya çıkışını haber veriyordu. Üniversiteler, fabrikalar, köyler, toplumun her bir yanından canlılık fışkırıyordu. Ne yazık ki devletin merkezine egemen olan militaristlik, bu canlılığa düşmandı. Yaşananları belli ki kendi iktidarını yok edecek bir felaket habercisi olarak algıladı. Zulüm egemen oldu…
- Advertisement -

Ehlinize değil, ehline!

Çoğunluğu o an müşrik olan bir kabilenin hukukunu koruyan “Emaneti ehline veriniz” âyeti, onların kalblerini İslâm’a karşı yumuşatmış ve Kâbe’nin anahtarı onlara geri verilirken kalplerinin kilidi çözülüp imana açılmıştı. O âyetin emrini çiğnemeyi kendine hak gören bugünün ucube dindarlığı ise kalbleri İslâm’dan soğutuyor.

En Son Çıkanlar