GÜNÜN YAZILARI

Yapay zekadan bir devrim daha: ALS hastaları tekrar konuşabilecek!

ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) kasları kontrol eden beyin nöronlarında meydana gelen hasar nedeniyle ortaya çıkan bir hastalık. Yaklaşık dört yıl önce konuşma becerisini yitiren bir ALS hastası, beyin impulslarından toplanan sinyaller ve makine öğrenmesi sayesinde konuşma becerisine yeniden kavuştu. New York Times’ın ayrıntılarını paylaştığı habere göre araştırmacılar cerrahi bir operasyonla beynin konuşma becerilerini yöneten alana dört adet elektrot implemente ettiler. Sonrasında kişiselleştirilmiş bir konuşma sistemi ile, tespit edilen bu kelimelerin kişiselleştirilmiş bir ses ile telaffuzu gerçekleştirildi. Sistemin başarımının yüzde 97.5 olduğu belirtiliyor.

Adımın Onur olmasının Fatih Altaylı ile ilgisi ne?

Önceki hafta Fatih Altaylı’nın merkezinde olduğu bir tartışma esnasında, Altaylı’nın Güneş gazetesi dönemi hatırlandı. Güneş’in o dönemki sahibi Asil Nadir’in davaları nedeniyle mali krizde olduğu sırada Altaylı, meslekte önemli sıçramalarını yaşamış, gazetenin Ankara temsilciliğini ve yayın koordinatörlüğünü yapmıştı. O sırada aylarca maaş alamayıp sonra kovulan, annemin de aralarında olduğu gazete çalışanları ise binanın karşısında Onur Direnişi eylemindeydi. İşten kovulduktan iki ay sonra doğum yapan annem çocuğuna Onur adını koydu.

Kara Harp Okulu’ndaki “Subaylık Yemini” olayı

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin resmi kısmında ant içen 960 mezun teğmenden 300-400’ü törenin ardından kılıçlarıyla bir araya geldi ve bir saat önce zaten kendilerine ant içirmiş dönem birincisi eşliğinde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganı attıktan sonra ant içti. Bu andın adı Subaylık Yemini. Bu ant eskiden törenin resmi kısmında içiliyordu. İnternette “Harp Okulu mezuniyet töreni” aramasıyla yapılacak bir gezinti bu “Subaylık Yemini’nin” 2016’dan itibaren ortadan kalktığını gösterecektir. Subaylık Yemini’ndeki “laik, demokratik Cumhuriyet” ve “karşılarında bizi bulacak”, “kılıçlarımız keskin ve hazır olacaktır” gibi ibareler kimileri için rahatsız edici olmuş olmalı. Yani Teğmenler, tarihsel olarak gelenekselleşmiş ancak son yıllarda “yasaklı” hale gelmiş bu andı içmek konusunda bir kararlılık göstermişler. Dolayısıyla “bu rutin bir uygulama mı?” sorusuna, “hayır” ve arkasından “geçmişte rutin olan bir uygulamanın yasaklanmasına yönelik rutin olmayan bir direnç” cevabını verebiliriz.

Siyasetçi olmayanlar için siyaset

Erich Fromm için siyaset, siyasetçi olanlardan çok olmayanlara ait bir iş olmalıdır. Kendi gerçeğiyle yüzleşemeyen, yaşadığı geçmişi inkâr edip travmalarından öfke devşiren insanlar için aldanma kaçınılmazdır. Türkiye gibi ülkelerde siyasetçi denilen “meslek erbabı” genellikle gerçeklerle yüzleşme aracı ve iktidarı olarak siyaseti seçmekte -pardon siyaset yapmaya karar vermekte!- fakat bu dışardanlık ve ayrı bir iş olarak görme hali, siyasetin siyasallaşarak topluma yayılmasını engellemektedir. Halktan kopuk siyasetse, gerçekliği, istenildiği gibi manipüle edilebilir hale getirmektedir.
- Advertisement -

Bir zamanlar kahvaltı

Kahvaltı “mutlulukla ilgisiyle” de ünlü lâkin yarattığı duygular zamana, hayata göre değişiyor. Tat, çeşit, nostalji dünyası farklı da olsa çocukluğun tatla, lezzetle de yakından ilişkisi olmalı. Yazılarıma da uğruyor arada: “Nerede o eski …..ler/ların lezzeti?” Çocukluk, gençlik nostaljisi her devrin usta aşçısı ama… Etiketlerin akaryakıt sayacına heves etmesi bir yana, lezzet-kalite de dönme (çevrilen) dolapta.

En Son Çıkanlar