Her an evlerinin bir ordu güzergahı olarak kullanılma ihtimali bütün Filistin sakinleri için mümkün. Günün herhangi bir saatinde evinize girip operasyon bitinceye kadar sizi rehin alıp komşunuzun evine sizin salonunuzdan bir kapı açabilirler. Bu askeri hareketlilik, “dışarıdan” hiçbir şekilde fark edilmiyor. Sokaklar ve kamusal düzen bundan etkilenmiyor. Kent, hareket eden orduyu özel alanlarında “muhafaza” ediyor. Özel alanları bir anda işlek geçiş noktalarına dönüşüyor.
Konaklama, yeme içme fiyatlarındaki artışlar bizi ciddi etkiliyor. Aslına bakarsanız bugüne kadarki rezervasyonlar, ön rezervasyonlar çok iyi. Enflasyon olmasaydı, Türkiye bu alandaki bütün rekorları kırabilecekti. Bakanımız da bunu zaman zaman ifade ediyor. Buna rağmen şu anda iyi gidiyor. Yılın ilk çeyreğinde 5 milyon turist Antalya havalimanından giriş yapmış.
İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, doğrusuyla yanlışıyla bir futbol sezonunu daha geride bıraktık. Şampiyonlar taçlarını taktı, kupalar müzelerini buldu, düşenler de bahtlarına yandı. O halde topun peşinde geçen bir senenin bilançosunu çıkarmanın vaktidir…
Uzun yıllar olduğu gibi uluslararası konjonktür ile bölgesel konjonktürün Erdoğan'ın lehine işlemesi ve muhalefetin bir türlü topluma güven vermemesi sonucu oyun kurma kabiliyetini konuşturan bir Erdoğan yok artık. Her şeyin iktidar aleyhine geliştiği bu zaman diliminde muhalefetin bunu kendi lehine kullanmayacağını hiç sanmıyorum. Bu süreci hızlandıracak ve ülkeyi rahatlatacak bir adımdan söz etmemek mümkün değil. Bu adım da, zaten fiili olarak Türkiye’de silah kullanma kabiliyetini kaybetmiş olan PKK’nın Türkiye'ye karşı silahtan vazgeçmesi ve silaha başvurmaya son vermesi gerekliliği.
Dünyanın her yerinde, ama özellikle Batıda ve Türkiye’de, devam eden mezâlimin son bulması için etkili her türden eylemi ve söylemi geliştiren gençleri izlerken dikkatimi çeken bir husus, tam da Zübeyir Nişancı’nın o söyleşide dikkat çektiği ‘ahlâklılık’ kriterlerine ilişkindi. Ahlâkı salt cinsel normlara indirgeyen daha yaşlı kuşakların epeyce bir kısmı zalime zalim, işbirlikçiye işbirlikçi diyememe ahlâksızlığına duçar haldeyken, İsrail’in zalimliğine karşı sesini yükselten gençler içerisinde her inançtan, düşünceden, ideolojiden, cinsel tercihten kişiler vardı. Belki başka bin konuda birbirlerinden ayrışmalarına karşılık, hakikaten hayata ve insana saygı konusunda sarsılmaz bir ittifakları sözkonusuydu.