CHP Genel Başkanı Özgür Özel Adalet Bakanlığı önünde “Adalet Nöbeti” tutan Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti. Emine Şenyaşar’ın Adalet Bakanlığı önündeki nöbetinin 123. Günüydü.Fakat, sadece metreler ötesinde bir anne daha vardı. Sevinç Çakır. O da kursiyer teğmen iken darbe ile suçlanıp müebbet hapis cezası alan oğlu için adalet arayışındaydı ve engelli kızı Merve ile Adalet Bakanlığı önünde “Adalet Nöbeti” tutuyordu. Nöbetinin 63. günü idi. Ne Özgür Özel ne de basın Sevinç Çakır’ı görmedi. Özgür Özel alandan ayrılmak üzereyken Halk Tv canlı yayınında birkaç saniye duyulan sesi dışında: “Özgür Bey, burada da adalet arayan bir anne var, bana da selam verecek misiniz? Benim de sesimi duyar mısınız?”
Erdoğan’ın yumuşamayı üslupla sınırlandırması, Kürt meselesinde ve asayiş politikalarında hiçbir değişiklik olmayacağını sık sık tekrar etmesi, Kavala ve Kobani davalarının sonuçları, Hakkari Belediyesine, belediye başkanına ilişkin mahkumiyet olmadan, kayyım atanması bu konudaki açık göstergeler. 11 Haziran’da örgütün Kuzey Suriye’de seçim yaparak yaşam ve siyasi alanının sınırların meşrulaştırma hazırlıkları, Türkiye’nin muhtemel Irak çıkartması yanan ateşi daha da azdıracak gibi görünüyor.
Göç İdaresi’nin son rakamlarına göre Türkiye’de 0-4 yaş arası Suriyeli çocuk sayısı 408.164. 5-9 yaş arası Suriyeli çocuk sayısı ise 528.560. Yani beş yılda Suriyeli çocuk sayısı %22,78 azaldı. Savaşın etkisinden kurtulan, kentlerde yaşayan Suriyeli sığınmacılar arasındaki doğum oranları, Türk vatandaşlarına göre daha hızlı düşmeye devam edecek. 2021 yılında Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların sayısı, geçici koruma altında 3,7 milyon ile zirveye ulaşmıştı. O zamandan beri bu sayı Avrupa’ya gidenler, Suriye’ye dönenlerle 3,1 milyona düştü. O dönemde Suriyeli sığınmacılar Türkiye'nin yaklaşık %4,6'sını oluşturuyordu. Şimdi ise %3,52. Tüm Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de kalsa ve kimse Suriye'ye dönmese ya da başka bir yere gitmese bile, Suriyeliler Türkiye nüfusunun gelecekte %6'sını bile oluşturamayacak.
Anayasa Mahkemesi devlet üniversitelerine rektör atanma şartlarında değişiklik öngören kural ile Merkez Bankası başkanının görev süresini düzenleyen hükmün yürürlükten kaldırılmasını öngören kural, kamu hizmetlerine girme hakkını ilgilendirdiğinden bu hususların kanun hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceğine hükmetti. İki düzenlemenin iptal sebebi bundan ibaret. Sonuç olarak Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası Başkanı yahut rektörlerle ilgili atama yetkileri bakımından bugün yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı bir değişiklik doğurmuyor.
Bu minibüs örneğini ele alalım. Bu minibüsler, Adalar’a getirilme kararı verilmeden önce, Adalılara gösterildi mi? Adadaki hayatı toptan etkileyebilecek bu minibüs; bırakın seçmeni, belediye başkanı, kaymakam gibi idarecilere gösterildi mi? Minibüs kararı sıradan bir karar değil. CHP’nin belediyecilik anlayışının sınandığı bir durumla karşı karşıyayız…