GÜNÜN YAZILARI

Solun Kültür Serüveni 14b | Halil Berktay: Çatışmacılık, Demokrasisizlik, Sınıfçılık, Diktatörlük

Marksizm total muhalifti, bizatihi sisteme muhalifti. Bunu da “burjuvazi” ve “burjuvaziyi devirmek” gibi soyut ve müphem kavramlarla ifade ediyordu. Bu toplumda değil başka bir toplumda yaşamak istiyordu. Umudunu, alabildiğine farklı bir geleceğe bağlıyordu. Olanca mutluluk vaadiyle sosyalizm, büyük tektanrıcı dinlerin Ölümden Sonra Hayat’ına, Sonsuz Öbür Dünya’sına karşılık geliyordu. 1848’den bugüne: sonraki 175 yıl boyunca bu sistemik sektarizm, mevcut hayatı (kapitalizmi) yaşamak ve yönetmek konusunda Marksist solun hep görece geri, acemi, eğreti, yabancı kalması ve hissetmesine, “bu bizim işimiz değil” dercesine pozitif öneri ve projeler geliştirememesine yol açacaktı.

Dış politika ve kültür

Dış politikayı etkileyen ve değiştirilmesi kolay olmayan bir unsur daha vardır. Çoğu kez dikkate alınmaz. Bu da kültürdür. Kültürden kasıt piyanist veya kemancı teatisi değildir. İlahiyatçı Paul Tillich’egöre kültürün temelinde din yatar. Gerçekten, insanların ve toplumların davranışlarında din ve yarattığı adetler etkili olmaktadır

Gençlik ve bayram

“Bugün Ondokuz Mayıs, /Mayısın ondokuzu! /Sen ey Türk istiklâlinin koruyucusu, /Sen ey ülkemizin geleceği, /Sen ey demirparmaklıklarda barfiks yapan, /Ranzalarda perende atan /Sportmen ve kahraman Türk Gençliği, /Önünde senin bütün Kilit-bahirler açık, /Ama her zaman Samsun’a çıkılmaz a, /Bu sabah da avluda volta atmağa çık!”

Türkiye’nin Maarif Dâvâsı

Topçu açısından “milli mektep” denilen şey henüz yoktur. Olmayan bir şey için ideolojiktir nitelemesi yaptığını söylemek de ne denir, ironilerin ironisi. Tam aksine, milliyetçi hamaset ve dini taassup onun için eğitimin önündeki en önemli engeldir, tıpkı seküler yeni taassup gibi:
- Advertisement -

Kürt milliyetçiliği ve dindar sekülerleşmesi

Kürt milliyetçiliğinde ön plana çıkan dinamikler özneleşme ve Kürtlerin çıkarını savunma arzusu şeklinde tecelli ediyor. Bu çıkarcılık henüz kaba bir pragmatizm seviyesinde seyrediyor ve etik nezaketle tanışmış sayılmaz. Bir duygu durumu olarak benliğin doğuşunu kutlamakla meşgul. Kürt milliyetçiliği, bir tür kendiliğin keşfi ve dünyaya karşı özne olarak savunusu biçiminde yükseldiği için her özgürleşme momentinde görülen bencillik ve ahlaki vertigo ile malul. Mesela, Kürtlere gülücük dağıtıyor diye Ortadoğu’da zulmeden başka bir devletin katliamlarına sırf o mağdur kitle Kürtlerin özgürlüğüne destek vermemişti diye sempatiyle bakmak, başka bir halka yapılan zulme onay vermek hayret verici bir zaaf olarak göze çarpıyor.

En Son Çıkanlar