Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği 22 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tamamına yakını “muhalif” mecralar olmak üzere, çeşitli haber/yorum sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında konusu yönetmeliğin yürürlüğe girişi, doğru olmayan çeşitli bilgilerle ve bazen de abartılı yorumlarla verildi. Örneğin “Savaş ilanı yetkisi cumhurbaşkanına geçti.” Yanlış. Bu ibare, savaş ilanı ile seferberlik ilanını kavramlarının karıştırılmasından kaynaklanıyor olmalı. Anayasa’ya göre “Savaş ilanına Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından karar verilir.” “Seferberlik ilanı yetkisi cumhurbaşkanına geçti.” Kısmen yanlış. Çünkü…
“Canlara kıymayalım” dememiz özünde anlamlı değildir. Canlara kıyarız. Yaşamak için bile değil, belli bir lezzete erişmek, bir çeşit gastronomi kültüründen pay almak için ihtiyacımızdan fazlasının bile canına kıyarız. Hatta sahiplendiğimiz hayvanın iyi beslenmesi için başka hayvanların canına kıyılmasından rahatsızlık duymayız. Nihayetinde köpek maması da ıspanaktan üretilmiyor. Pekiyi bazı hayvanlara tanıdığımız bu ayrıcalığın kökü nedir? Yanıtı basit: Kültür. Köpekleri zamanında insanlar bir yarar umarak evcilleştirdi. Evcilleşen tüm canlılarda olduğu gibi doğada kendi başına hayatını sürdüremeyecek ve insana bağımlı bir tür ortaya çıktı.
Ahmet Kaya’nın güzel bir taksicilik anısı vardır. Ünlü sanatçı bir dönem geçimini sağlamak amacıyla taksicilik yapar. Bazen parayı alamaz, bırakır gider. Bazen de müşteriler arabadan atlayıp kaçar. Bir keresinde de İstanbul’un bir ucundan öbür ucuna götürdüğü müşterinin züğürt olduğu anlaşılır. Ahmet kızar, “Beni buralara getirmeseydin be adam” der. Müşteri hafif sırıtarak “Peki o zaman beni aldığın yere geri götür” der ve Ahmet Kaya taksiciliği bırakır.
Reyhane Cebbari, iki yılı yargılamadan oluşan yedi yılın sonunda 25 Ekim 2014’te idam edildi. 2009’da idam hükmünün verilmesiyle birlikte, uluslararası kamuoyu, İran’dan ve dünyanın dört bir yanından kadın hakları aktivistleri büyük kampanyalarla adil yargılama talep ettiler. Ne kadar durulabilirse o kadar Reyhane’nin arkasında durmaya çalıştılar. Ama karşılarında sağır ve kör bir yönetim vardı. Umudumuz yine güzel gülüşlü Reyhane’nin, Reisi ve benzerlerinin adil olarak yargılandığını ve cezalandırıldığını izlediği bir cennet tasavvuruna kalıyor.
Reality showlarda konu olan alt sınıflar olduğunda, sunucu dilinin giderek zehirli bir hal almasından imtina etmiyor. Konuğun onuru unutuluyor. Hakkında bir algı oluşmasına neden olacak ifadeler kullanılmaktan sakınılmıyor. Cesur ve en kahraman sunucu gazeteci, bu soruların en hafifini ünlülerin magazininde ağzına alamayacağını unutuyor. Sade insan, bir hiç haline getiriliyor. Çare aramamak için programa çıkan, çare ararken en mahrem alanlarının ortaya dökülmesi ile aşağılanıyor. Biçarenin, biçareliği çok fena kullanılıyor…