GÜNÜN YAZILARI

“Amerikalıların başta İsrail’e sınırsız verdikleri destek konusunda dilleri büyük ölçüde değişti”

Emekli Büyükelçi Yalım Eralp Serbestiyet kanalında değerlendirdi: “Amerikalıların başta İsrail’e sınırsız verdikleri destek konusunda dilleri büyük ölçüde değişti. Birincisi Biden, İsrail’in Gazze’yi işgal etmesinin büyük hata olacağını söyledi. Ayrıca Filistin halkının self-detarminasyon hakkını teslim etti. Bu ne demek? İki devlet formülüne dönülüyor demek.”, “Herkesin merak ettiği soru, bu kadar ABD savaş gemisinin neden Doğu Akdeniz’e geldiği. Cevap; büyük ölçüde İran ve Hizbullah’ın işin içine girmesini engellemek için.”

Otoriter popülizme Polonya’da darbe: Sandık çıkış anketlerine göre birleşemeyen muhalefet Adalet ve Hukuk Partisi’nin sekiz yıllık iktidarını bitirdi

Polonya bugün sandık başındaydı. Sandık çıkış anketlerine göre ortak liste yapmayarak ve üçüncü yol taktiği uygulayarak seçime giren Polonya muhalefeti, 2015’ten beri iktidar olan sağ otoriter Adalet ve Hukuk Partisi’ni sandıkta yenilgiye uğrattı. Adalet ve Hukuk Partisi 8 senelik iktidarında, sadece muhalif yargıçları görevden almış, devlet medyası üzerinden özellikte kırsalda yaşayan muhafazakar seçmeni konsolide etmek için seçim dönemi boyunca muhalefeti vatan hainliğiyle ve ülkeyi eşcinsel yapmayı planlamakla suçlamıştı. Polonya muhalefetinin kesin seçim sonuçları uyarınca meclisi kazanması durumunda yeni başbakanın eski AB Konseyi Başkanı liberal demokrat Donald Tusk olması bekleniyor. Muhalif liderlere siyasi yasak istendiği, generallerin hükümeti protesto etmek için istifa ettiği gergin bir seçim öncesinde Polonya muhalefeti ortak bir liste yapamamış, liberaller, solcular ve sağ-muhafazakar muhalifler üç ayrı ittifakla seçimlere girmişti. Özellikle sağ-muhafazakar Üçüncü Yol İttifakı, sol ve liberal muhalefetle yan yana görünmeyerek iktidar partisinden kaçan küskün oyları toplamayı amaçlıyordu. Şimdilik Polonya muhalefetinin “üçüncü yol” taktiği işe yaramış gözüküyor.

Başsavcının mektubu ve AİHM’in ‘Nokta dergisi baskını’ kararındaki ‘whistleblower’ vurgusu

Başsavcı İsmail Uçar, HSK’ya gönderdiği mektubunda “Batı toplumlarında ‘whistleblowerları’ (derin gırtlaklar) korumaya yönelik yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu müessesenin bizde de teşviki gerekmektedir” demişti. Bu noktada AİHM’in Türkiye’den önüne gelen bir dosyada verdiği kararda, ‘whistleblowerlara’ dair mahkeme tarihinde ilk kez hüküm kurduğunu hatırlatmak isterim.

Bregenz’deki bir mülteci kampından…

Savaş yıllarında, Avrupa’nın ortasındaki bir mülteci kampında doğmuş bir tarihçiden beklenen savaştan kaçmış mülteci Suriyeliler ya da 70 yıldır mülteci kamplarında yaşayan Filistinlilerle herkesten çok empati kurmasıdır. Ama devrin rüzgarları başka türlü esiyor. Şimdilerde Atatürkçülerin, Türkçülerin gözde tarihçisi. Tarihin ilgili sayfalarını kıvırıp, kağıttan uçaklar yaparak onları eğlendirmekle meşgul. Herkesi cehaletle suçlarken İsrail’in kuruluşunu Filistinlilerin toprak satmasına bağlayan bir Facebook, Whatsapp grubu cehaletine imza atması muhtemelen cehaletten değil.
- Advertisement -

“Hans anladı Hasan anlamadı”

AİHM Büyük Dairesinde 17 ayrı ülkeden 17 yargıç önemli bir ihlal kararı verdi. 22 imzalı bir mektup AYM Başkanına gönderildi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Osman Kavala’nın haksız olarak hürriyetinden mahkûm edilmesi hakkında aldığı tüm ilgililer hakkında yaptırım uygulanmasına yönelik tavsiye kararını da not edelim. Neden hala AİHM kararı bireyseldi değildi diye tartışıyoruz? Rahmetli Erbakan Hoca sıklıkla “Hans anladı, Hasan anlamadı” diye sitem ederdi. Öncelikle AYM’den ve Yargıtay’dan, sonra tüm mahkemelerden anlaşılmayı bekliyoruz.

En Son Çıkanlar