GÜNÜN YAZILARI

Numan Kurtulmuş’un umutları ve kaygılar

TBMM Başkanı’nın, umut verici, heyecanlı saptamaları, ülkemizin bir gerçeğini, yani barışçı döneme girmekte olduğumuz gerçeğini ifade ediyor. Numan Kurtulmuş’un sözlerini önemsememek mümkün mü? Silah ve çatışma döneminin sona ermesine sevinmemek mümkün mü? “Ankara’da hava nasıl?” diye, barış konusunda en çok çaba sarf eden DEM Parti milletvekillerine sordum. CHP’lilere sordum. CHP’liler, belediye operasyonlarının, onların seçmenlerinde öfkeye yol açtığını dile getirdiler.

Menzile doğru bir adım daha

Sabri Ok, açıklamadan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlarken de çok dikkatli ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterdi. Bir gazetecinin “Devlet bu süreçte beklediğiniz adımları atmaz ve süreç bozulursa ne yaparsınız?” sorusuna “Hem gerçekçi olmalı hem de olumlu düşünmeliyiz. Beklentimiz, bu tarihi adımda herkesin üzerine düşen sorumluluğu istenildiği gibi yerine getirmesidir” cevabını verdi. Küçük ya da büyük menfi bir hadise olduğunda hemen “Süreç bitti” diye gizlemedikleri bir sevinçle ortaya atılanların bu “Olumlu düşünmeliyiz” vurgusundan çıkaracağı çok ders olsa gerek. PKK’nin Türkiye’den çekilmesi sürece dair toplumsal güvenin artmasına katkıda bulunmasının yanında Suriye’ye tesirleri olacaktır.

Tanrı’nın Ölümü, İnsanın Ölümü

Tanrı'nın arkeolojisini yapınca karşınıza insanın insaniyet hakikati çıkıyor. Ya ikisini birden kaybediyorsunuz, ya da birini kazanmaya çalışınca ikinciyi de yeni bir şekilde kurmakla meşgulsünüz.

Zamanın çöküşüyle yazmak: Krasznahorkai ve Düşüşün Estetiği

László Krasznahorkai'nin edebiyatı yalnızca kelimelerle örülmüş bir anlatı değil, aynı zamanda görüntüye de dönüşmüş bir zaman deneyimidir. Bu dönüşümün en güçlü örneklerinden biri, Béla Tarr ile birlikte yarattıkları sinema evreninde kendini gösterir. Özellikle Şeytan Tangosu romanından uyarlanan 7,5 saatlik Sátántangó filmi, yalnızca sinema tarihinde değil, çağdaş edebiyatın görsel izdüşümlerinde de nadir rastlanan bir derinliğe sahiptir.
- Advertisement -

Kemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3)

Üç günlük bu kısa yazı dizisi, iktidar ile muhalefet arasındaki büyük asimetriyi ortaya koymuş olmalı. Sadece zihniyet ve ideoloji açısından değil, hedeflerin ve stratejilerin berraklığı, siyasi tasarrufların ardına konmuş olan irade, büyük resmin değerlendirilmesi, gerçekçi yol haritaları açısından iktidar çok önde. İktidarın vasatlığı ve ‘yanlışlarına’ bakarak kaybedeceğini ummak, bununla yetinmek, herhalde makbul bir siyaset olamaz.

En Son Çıkanlar