Troçki’nin Büyükada’ya ayak basışının 100. yılı anısına dünyanın ünlü Troçkistlerinin katıldığı bir anma toplantısı düzenlendi. Büyükada’da düzenlenen toplantının internet üzerinden yapılan canlı yayınının bazı...
David Brooks'un Amerika için yaptığı cesur özeleştirileri Türkiye için de yapmamız gerek. Nasıl oluyor da ekonomik krize, enflasyona, iktidar tarafından sürekli hırpalanmalarına, Devlet Tiyatroları’nda bile iktidarı kaybetmelerine rağmen hala şehirli seküler kesimlerin kültürel üst sınıf kibri, dindar iktidar çevrelerinin ekonomik üst sınıf kibrinden daha fazla insanlara batıyor, bir çeşit sınıf kinine, öfkeye neden oluyor?
Eski Milli Eğitim Bakanı, Prof. Dr. Hüseyin Çelik yazdı: “Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nın kurumsal hafızası olan binlerce yetişmiş eğitim yöneticisi, sonbaharda dökülen gazeller gibi “havuza” dökülmüş durumda. Bu insanlar elini soğuk sudan sıcak suya koymadan, çoğunlukla da evde oturarak maaş alıyor. Son OECD Raporuna göre Türkiye’de eğitimden memnuniyet %21 ile dibe vurmuş durumda. Üniversite cephesinde durum daha da vahimdir. Üniversite sayısını arttırmamız gerekiyordu ve artırdık ama niteliği niceliğe kurban ettik.”
20 Ağustos 1940 yılında Stalin’in adamları tarafından Meksika’da bir suikastla öldürülen Troçki için suikastın 80’inci yılında 1929-1933 arasında yaşadığı Büyükada’da konferans düzenlendi. Konferansın ana gündemlerinden biri Troçki’nin Büyükada’da yaşadığı ve şimdi harabeye dönen köşkün akıbetiydi. Konferansta konuşan Amerikalı Troçki uzmanları David North ile Eric London’ın evin bir Troçki araştırmaları merkezi olmasını önerdi. Bir işadamına ait olan, harabe haldeki binanın restorasyonu için finansman aranıyor. Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül gerekli izinler için yardımcı olacağını açıkladı. Finansman bulunursa belki Ada’daki Taş Mektep’i fevkalade restore eden İBB bu tarihi binayı da restore eder.
Geçen haftanın siyaseten en ilginç haberi Erdoğan’ın bu yıl ikinci kez tatile çıkmasıydı. Çünkü Cumhurbaşkanı görünen o ki son 20 yılın hatta tüm siyasi hayatının en rahat günlerini yaşıyor. Peki bu rahatlık Türkiye’yi de rahatlatabilir mi?