Putin’in hedefi şüphesiz Ukrayna’yı koşulsuz teslime götürmekti. Ancak bu hedefine ulaşamadı. Bundan sonra da ulaşması şüpheli gözükmektedir. Ukrayna’nın da Rusya’yı muharebe meydanında tamamen yenmesi de olasılıklar arasında bulunmuyor. Gerçi Putin’in yarattığı canavar Wagner’in lideri onun en yakını Yevgeny Prigojin’in ona başkaldırması ve Putin’in tahtını korumak için sabah hıyanetle suçladığı ve en şiddetli cezalarla tehdit ettiği Prigojin ve Wagner’i akşam affetmek mecburiyetinde kalması gücünün o kadar büyük olmadığını göstermektedir.
Dolayısıyla savaşın kısa bir zaman içinde bitmesi pek beklenmemelidir. Putin’in hesabı 2024 yılında ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerini Trump’ın veya onun bir karbon kopyası gibi gözüken Florida Valisi DeSantis’in kazanması halinde Ukrayna silahlı kuvvetlerini ayakta tutan ABD yardımının kesilmesini beklemek olduğu açıktır.
Geçmiş efsaneler âlemini andıran zamanlarda yaşıyoruz. Pamuk Prenses’te zalim bir kraliçe vardır. Her sabah aynasının karşısına geçip sorar: Ayna ayna, söyle bana / Benden güzeli var mı bu dünyada? Uzun süre tabii yok cevabı alır. Derken bir gün ayna var, der: Pamuk Prenses (Snow White’tan doğru çevirisi Karbeyaz). Sonrasında kraliçe, kâh öldürülmesi için baş avcısına teslim ederek, kâh bizzat zehirli elma yedirerek, Pamuk Prenses’i nasıl yok edebileceğine odaklanır.
Gelecek Partisi (GP) ve DEVA Partisi, şimdiye kadar üç duraktan geçtiler. İlk iki durakta DEVA, ya binmesi gereken treni kaçırdı ya da yanlış trene bindi. Zannımca bu son durakta da aynı hatayı yapmak üzere; eğer sürekli tren kaçırır veya yanlış trene bilet keserseniz, menzile ancak rüyanızda varabilirsiniz.
Putin’e karşı 24 saatlik Wagner ayaklanmasını başlatan Prigozhin, 21 sene önce Putin’in Bush, Chirac gibi Batılı liderleri ağırladığı lüks bir restoranın işletmecisiydi. Prigozhin, önce “Putin’in aşçısı” oldu, catering ihaleleri aldı, ardından Wagner adında bir paralı ordu kurarak Venezuela’dan Suriye’ye, Ukrayna’dan Orta Afrika’ya 4 kıtada Rusya’nın çıkarlarını gözetti. Wagner ordusu, Ukrayna’da çekiçle infazdan hadıma uzanan savaş suçlarına imza atan, Suriye’de petrol geliri karşılığında Esad’ı koruyan Batılı ülkeler tarafından terörist kabul edilen bir grup. Wagner ve Prigozhin’in suç sicili Putin’in aşçısının, 50 bin kişilik paralı asker ordusuyla başkaldıran bir haine dönüşmesi hikayesi kadar uzun.
Doğal felaketler, ekonomi, seçimler, bitmek tükenmek bilmeyen siyasî saçmalamalar ve çığırtkanlık, kutuplaşmanın en uç noktaları…Seçimlerin ikinci turunun hemen ardından, Metis Yayınlarından Fidan Terzioğlu’nun yazdığı bir kitap çıktı: “İnsanı İnsan Yapan Nedir? / Yapay Zekâ Filmlerine Tasavvuf Gözüyle Bakmak.” Fidan Terzioğlu’nun bu kadar akıcı ve ikna edici bir şekilde oluşturduğu yapay zekâ – tasavvuf ilişkisiyle kavramak benim için heyecanlı ve zihin açıcı oldu. Örneğin, “belli başlı bilimkurgu filmlerini izlerken hissettiğimiz tuhaflık ve tekinsizlik duygusu”nu biliyordum ama bunun tasavvuftaki “bilinmediği bilinmeyenle karşılaşmak” bağlamında açıklanması zihnimi berraklaştırdı.