Yukarıda solda kapağını gördüğünüz “The Handmaid’s Tale,” Margaret Atwood’un 1985’te yayınlanan distopik romanı. Türkçeye “Damızlık Kızın Öyküsü” diye çevrildi. Belki çok uzak olmayan bir gelecekte, ABD yıkılmış. Yerine, Gilead Cumhuriyeti adında, alabildiğine ataerkil, totaliter bir düzen kurulmuş. “Komutanlar” diye bir hâkim sınıf (veya kast) oluşmuş. Normal, insanî kadın-erkek ilişkileri diye bir şey kalmamış. Kadınlar köleleştirilmiş. Âşık olup da sevişmek, sevginin bir ifadesi ve sonucu olarak sevişmek yasak. Cinsel ilişkinin tek amacı, (asla duygulanmaksızın ve zevk almaksızın) çocuk yapmak. Bu hizmeti de “komutanlar” sınıfına, İngilizce orijinalinde “handmaids” denen, sözlük karşılığı hizmetçi veya nedime (belki cariye) olabilecek, kuşkusuz “damızlık kızlar” çevirisi cuk oturan bir köle-kadınlar zümresi sunuyor.
Tepebaşı şehrin bütün kurumlarıyla, yapılarıyla, mekânlarıyla yaşadığı modernleşme tarihinin bir hafıza mekânı. Hatta daha da ileri giderek Tepebaşı parkı ve meydanının, şehrin modernleşmesinin kamusal alandaki kuluçka merkezi olduğunu söyleyebilirim. Bu yazıda Tepebaşı’nın nasıl yaratıldığını ve nasıl yok edildiğini anlatacağım.
Bediüzzaman Said Nursî’ye göre adalet, hürriyet ve meşveret, bir mü’minin olmazsa olmazıdır. Ortak aklı işletmektir aslolan. Vefat ettiği ana kadar onun başta kim olduğuna bakmaksızın istibdadın karşısında, hürriyet-adalet-meşvereti esas alan bir yönetim anlayışının ise yanında yer aldığı aşikârdır.
Birçoğumuz bu koalisyona sosyal demokrasinin gericilikle uzlaşması gözüyle baktık. O kısa ömürlü uzlaşma, henüz yeterince olgunlaşmadığı için iki taraftan da benimsenmedi. Sonra olanlar oldu. Bu koalisyon bozuldu, yerine “Milliyetçi Cephe” hükümeti kuruldu. Yani cepheler kuruldu. Savaş tamtamları arasında 12 Eylül 1980 askeri darbesine geldik. Askeri vesayet rejimi yeniden ihya oldu. Toplum kutuplara bölündükçe, askeri vesayet de o kadar rahat hareket ediyordu. 6’lı masayı bu açıdan tahlil edebiliriz.
İtiraf edin, siz de memleketin hallerini yanlış partilere oy verenlerden biliyorsunuz. Yanlış partiler? Yani sizin tercihiniz olmayan partiler. Memleketin halleri oy verenlerden kaynaklanmıyor, oy isteyenlerin, oy alanların yetersizliğinden kaynaklanıyor.