GÜNÜN YAZILARI

Yine 15 Temmuz soruları: Muhataplarının ‘duymuyormuş gibi’ yapamayacağı günlerin geleceği umuduyla…

Soruları suya yazılmış gibi olanların psikolojisini bilenlerdenim; en çok da her yıldönümünde dile getirmeyi itiyat edindiğim 15 Temmuz sorularını bir daha, bir daha sorarken hissediyorum bunu. Yine de en doğrusu ısrarla sormak ve muhatapların cevaptan kaçamayacağı günlerin gelmesini umutla beklemek… İşte benim “hâlâ cevaplanmamış oluşuna hâlâ şaşırmadığımız” diye tanımladığım 15 Temmuz sorularım…

O halde bu neyin anması ve neyin kutlaması?

15 Temmuz 2016 gibi… Bu girişimi yapanlar Truva atına gizlenen Aka askerlerinden farklı değildi. TSK’nın içine de aynen böyle sızmışlardı. Merak ettiğim husus şu: Truvalılar, Aka askerlerinin yaptığı bu sinsi plana rağmen şehri savunarak bu saldırıyı püskürtmüş olsalardı bunu bir kutlama törenine çevirecekler miydi? Sanmıyorum… O halde bu neyin anması ve neyin kutlaması? Bunu sadece dış güçlere bağlamak topu taca atmaktır. Bataklığınızı kurutmadıkça sinek üreten çok olur. Devletin başat kurumlarını bir takım grup, cemaatlere ve tarikatlara teslim ettikçe olacağı budur. Utanarak ve de sıkılarak ders almamız gereken bir süreçtir bu. Özellikle bazı yöneticilerimizin yurt dışı gezilerinde, yani dünya kamuoyu önünde bunu bir kahramanlık gösterisine çevirmesini gerçekten anlayabilmek mümkün değil.

Necla Nazır’ın tarikatı

Tıpkı, 23 Haziran 2022 tarihinde vefat eden İsmail Ağa cemaati lideri Mahmut Efendi’nin cenaze töreninde olduğu gibi, Menzil şeyhi Abdulbaki Erol’un cenazesinde de mahşeri kalabalığın olması, bazılarını şaşırtıyor, hayrete düşürüyor. Bu kadar sevgi ve kalabalık kimilerini ürkütüyor, tedirgin ediyor. 80’lerde Türkiye’nin her tarafından akın akın insanlar Menzil köyüne gidiyor, gidenler arasında bulunan sarhoşlar, ateistler bile hidayete erip dönüyordu. Orada on binlerce insana yemek veriliyor, ağırlanıyor, orada dünyası değişen insanlar bambaşka bir insan oluyordu. Yüz kişi gidiyorsa, doksanı mutlaka hidayete ermiş bir şekilde dönüyordu. Pek çok ülkücü ve solcu Menzil ziyareti sonucu sofi olmuşlardı. O günlerde en ilgi çekici gelişme ise, şarkıcı Ferdi Tayfur’un imam nikahlı eşi, Yeşilçam’ın önemli isimlerinden Necla Nazır’ın Menzil Cemaatine katılmasıydı

Devletin resmi görüşü: “AB insanlık tarihinin en büyük barış projesi”

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın 10 Mart 2023’te güncellenen sitesi şu cümlelerle başlıyor: “Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda uluslararası konjonktürdeki gelişmeleri yakından takip etmiş ve OECD, NATO gibi uluslararası örgütlenmelerin etkin bir üyesi olmuştur. Bu doğrultuda, insanlık tarihinin en büyük barış projesi olarak nitelendirilen Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra Türkiye, 31 Temmuz 1959'da Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur.
- Advertisement -

Bu sesler, bu sözler bizim değil mi?

Özkan Uğur’un ardından yeniden dolaşıma giren MFÖ’nün eski kayıtları, videoları arasında en dikkat çekici olan 1988 yılında Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etmeye giderken TRT’nin çektiği görkemli klipti.Klip, bugüne kadar kimsenin çıktığı görülmemiş Topkapı Sarayı’nın Adalet Kulesi’nin balkonunda başlamış, o günlerde müze olan Ayasofya’nın içinden devam etmişti. O şarkıyla Eurovision’a katılmak o yıllar için büyük bir cüretti.

En Son Çıkanlar