GÜNÜN YAZILARI

Bucak ile kol kola “temiz ve demokratik” siyaset

Sedat Edip Bucak sembol bir isim! O, bir “aşiret reisi” denip geçilebilecek bir şahıs değil; o bir “marka” ve bu marka herkese çok şey anlatır, özellikle de Kürtlere. Genel Türkiye kamuoyu Bucak’ı daha ziyade Kasım 1996’da Balıkesir-Susurluk’ta meydana gelen trafik kazası ile tanır. Bucak, devlet merkezli karanlık ilişkilerin göbeğinde yer alır. Kürtler için ise Sedat Bucak ismi, Mehmet Ağar ile özdeşleşen 1990’ları hatırlatır; Kürtlere reva görülen baskıyı ve kendini hukukla bağlı saymayan bir devletin ne kadar zalimleşebileceğini sembolize eder.

Kısa tarihçesiyle Meral Akşener

CHP liderinin, “helalleşme” gibi milliyetçiliği aşan söylemlerinden ülkücü kadroların memnun olduğunu söylemek zor. Görebildiğimiz kadarıyla, Akşener, tecrübesiyle, birikimiyle, ülkücüleri kırmadan ama onların çizdiği sınırlara da razı gelmeden, ince bir siyaset yapmaya çalışıyor. Parti kadroları içinde, 6’lı masanın bozulmasını isteyenler, mutlaka vardır.

Vize

Schengen ülkeleri için vize müracaatında bulunanlara ret oranının dört kat arttığı; ABD vizesi için bir yıl beklemek gerektiği; iş insanları, öğrenciler, gazetecilerin, vs aşılması güç engellemelerle karşılaştıkları basında sık sık dile getirilir oldu. Kimisine göre, bu durum Batı ülkelerinin Türklere ayırımcı muamelesinin bir göstergesi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ne göre ise, iktidarı vatandaşının gözünde zor durumda bırakmak için yapılan kasıtlı bir hareket… Öyle mi acaba?

Kızıldere’den Diyarbakır’a, Özel Harp’ten Çankaya Köşküne: Kemal Yamak için bir portre denemesi (1)

1924’te doğan emekli Orgeneral Kemal Yamak’ın hayatı, öldüğü 2009 yılına kadar Cumhuriyet tarihine içeriden ve doğrudan bir tanıklıkla geçti. Bu hayat hikâyesi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihiyle birlikte okunmak için muazzam bir elverişlilik gösterir. Ve yine bu hayat hikâyesi, taşıdığı kimi ortak özellikler bakımından bugünün TSK’sını yöneten figürlerin çoğunu anlayabilmek için önemli ipuçları sunar; Yamak bu hususta adeta bir stereotiptir.
- Advertisement -

12 Eylül, “Beynelmilel” ya da muhayyerkürdî makamında Enternasyonal…

12 Eylül darbecilik tarihimize adını istemediğimiz kadar parlak altın harflerle yazdırdı, kendisini hep hatırlattı, hiç unutturmadı. 42 yıl sonra 12 Eylül’ü bir daha düşünmek, darbe günlerindeki hayatla günümüz arasında bağ kurmak isteyenlere sade, sevecen ama sert bir film olan “Beynelmilel”i izlemelerini öneririm; bir içli uzun hava dinlemiş gibi olacaksınız.

En Son Çıkanlar