GÜNÜN YAZILARI

Alman avukat Biontech’e karşı: Peki, Bill Gates yargılanacak mı?

Alman avukat Tobias Ulbrich aşı olan 250 kişinin adına Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in kurduğu Biontech şirketine dava açtı. Ulbrich, müvekkillerinin aşı nedeniyle zarar gördüğünü söylüyor ve tazminat talep ediyor. Tobias Ulbrich, Almanya’nın küresel şirketlerin güdümünden çıkması için 95 maddelik bir anayasa teklifi hazırlayan, Bill Gates’in Almanya’nın nüfusunu 27 milyona indirmek için Biontech’e yatırım yaptığı komplosuna inanan aktivist bir avukat. Zamanında “aşının hiçbir yan etkisi yok” diyen, fakat sonrasında aşının yan etkileri olabileceğini kabul eden Sağlık Bakanı Karl Lauterbach’in de azılı bir muhalifi. Ulbrich’in açtığı davaların sonucu henüz belli değil, fakat Almanya şimdiden kendisini pandemi döneminde ertelediği bir tartışmanın göbeğinde buldu bile.

Kılıçdaroğlu zor olanı, kökleriyle hesaplaşmayı denedi…

14 Mayıs seçimlerinde partiler üç ittifak etrafında toplandı. Bu üç ittifak içinde en ilginç ve karmaşık olanı Millet İttifakı’dır. Cumhuriyet’in kurucu partisi CHP, devletin uzun yıllar “irtica” ve “bölücülük” tehlikesi olarak tanımladığı bazı siyasi topluluklarla kader ortaklığı yaptı. Birlikte bir cephe kurdu. Kalıpları kıran bir adım atıldı. Muhafazakar kesimden siyasi partiler CHP ile ortak bir siyasi hedef etrafında birleşti.

Değişimin önünü açarak tarihe geçmek

Kılıçdaroğlu’nun partiyi soktuğu rota, CHP’yi halka yakınlaştırdı. Elbette oy düzeyinde umulan sıçramayı gerçekleştiremedi CHP ama tarihsel yükünün en azından bir kısmından kurtuldu: Az buz bir iş değil bu; o nedenle bunun göz ardı edilmemesi ve bu siyasetin mimarı olduğu için Kılıçdaroğlu’na hakkının verilmesi gerekir. Ancak kaybetti. Tabiatıyla bu netice, onu da siyasetini de sorgulanır kıldı. Seçmende büyük çaplı bir değişiklik talebi var. Kılıçdaroğlu bu talebi kabullenmeli ve değişimi kolaylaştıran bir aktör olarak rol üstlenmeli. Gerek kendisi gerek partisi için doğru olan bu!

Ecevit örneğinden bugünleri anlayabilir miyiz?

Darbeden 1 yıl kadar sonra, CHP içindeki yarışta 88 yaşındaki İsmet İnönü kurucusu bulunduğu CHP’den istifa etti. 14 Mayıs 1972 tarihinde özel bir “Başkanlık seçimi kurultayı”yla, Ecevit CHP’nin lideri oldu. Bugün de CHP’de başkanlık hesapları yapılıyor. Bülent Ecevit örneğine bakarak bugünleri anlayabilir miyiz?
- Advertisement -

Şehrin kamusal hayatının canlandırılması harika ama nasıl?

Büyükşehir Belediyesi Adalar’da harika bir caz festivali düzenledi. Evet, bu tür kültür ve sanat etkinliklerinden hoşlanıyorum. Ama ne zamanki bir kamu kuruluşu bana "bak, işte ben senin istediğini yapıyorum, sana sevdiğin müziği dinletiyorum" diyor, o zaman biraz kafam karışıyor. Hatta tüylerim diken diken oluyor. Bu nedenle olsa gerek, “yalnızca içerik değil yöntem, yapılış şekli de önemli” deyiverdim. Deneyimli dostlarım, sağ olsunlar, gene de bana yardımcı olmaya çalıştılar. “Eğer dışlanmamak istiyorsan, hoşuna gidenlere katıl ve sus.“ Haklı değiller mi? İşte dedim, tam da benim kafamı kurcalayan da bu. Yönetime kim gelirse, kamusal alanda sanat ve düşünce üretimi onun zihniyetine göre şekilleniyor ve bu da "normal" karşılanıyor. Yalnızca sanat değil. Her konuda böyle.

En Son Çıkanlar