“İbret için yakılması gereken” Metin Altıok’un ölüm şiirleri, dizeleri, üzerinde denediği acıları, sanki öldürülmeden yazdığı “Madımak Yazıtları”. Kurtulsaydı ve bir şairin bizzat tanıklığında sıralasaydı o dizelerini, kitâbesi olurdu Sivas katliamının. O gözle okuyorum, hatırlıyorum artık çoğunu: “Duman alevi boğuyor. /Rüzgâr suskun bu gece. /Uzun uzun uluyor /Bir çakal paslı sesiyle…” Madımak’ta öldürülen 12, 15, 16 yaşındaki çocukları, “Çocukların gül dudağında /Zift gibi yapışkan kara sakızlar” dizesi nasıl hatırlatmasın?
Wagner özel örgütünün kısa süreli isyan denemesinin de, benim bu konuya girişimin de üzerinden hayli zaman geçti (bkz “‘Derin Yumurtlayıcı’ Putin’in ucube çocuğu Prigozhin,” 24 Haziran 2023). Fakat olayın üzerindeki esrar perdesi kalkmadı. Tersine, durum büsbütün garipleşti. Putin rejiminin niteliği, devlet gücünün kapsamı, rakip odaklar ve olası çatlaklar, iktidarın kolunun nereye uzanıp uzanamadığı… hep tartışılır hale geldi.
Fransa’da 17 yaşındaki Magripli Nahel Merzouk’un polis tarafından katledilmesi üzerine düzenlenen gösteriler devam ediyor: 1000’den fazla ev zarar gördü, 6 bin araç yakıldı, 3 bin kişi gözaltına alındı. Yaşananlar akıllara 2005 olaylarını getirdi. 2005’te bir Ramazan gecesi iftarı kaçırmamak için halı saha maçından eve erken gitmek isteyen üç çocuk, hırsız olduklarını düşünen polisten kaçmış, trafoya girmişti. 15-16 yaşlarındaki Magripli ve Afrikalı iki çocuk yanarak ölürken, 17 yaşındaki Urfalı Muhittin ağır yaralanmış, fakat hayatta kalmıştı. O günden beri ne Urfalı Muhittin, ne esmer tenli göçmen çocuğu Fransa vatandaşları hiçbir zaman huzura kavuşamadı. Dün Muhittin’in “ahı” Paris’i yakmıştı, bugün de Nahel’in yası yakmaya devam ediyor.
Laurent Lokoli ile Casper Ruud arasındaki 1. tur karşılaşmasında bir sosyal medya kullanıcısı sayesinde haberimizin olduğu bir olay yaşandı. Sosyal medyada karşılık bulan bu olay, tam da turnuvanın ilk yazısında da bahsettiğimiz “love all” yani “herkesi sevmek”ten geçmekte.
Muhafazakar dünyada yaşanan değişim ve kırılmanın hangi açılardan derin ve gerçek olduğunu zaman içinde daha net görebileceğimizi düşünüyorum.
Küçük ayrılıklarla başlayan birçok ayrışma zaman içinde derinleşerek ilkesel boyut kazanabilir. Sonuç olarak bu ülkenin geleceğini, iki tarafın merkeze yakın olanları, uzlaşmaya yakın olanları çizecek. Farklılıkların birliği, farklılıkların uzlaşması, farklılıkların enerjisi zamanla daha da önem kazanacak.