GÜNÜN YAZILARI

Viva Argentina!

Arjantinlilerin ve Arjantin muhiplerinin, ilk günden itibaren Messi’den tek bir isteği var: Maradona’nın yaptığını yapmak ve dünya kupasını Buenos Aires’e getirmek. Kendileri için olduğu kadar, belki ondan da çok Messi için istiyorlar bunu. Çünkü Messi’nin muazzam kariyerindeki tek eksiklik bu; her şeyi var ama dünya kupası yok. Ve Katar-2022 bu eksikliğini gidermesi için son şansı!

2002’deki AK Parti 20 yıl sonra hâlâ muhalefette…

AK Parti’nin 2002’deki seçim beyannamesini hazırlayan isimlerin neredeyse tamamı artık AK Parti içinde değil. Bu çalışmaların başında olan Beşir Atalay, Ali Babacan gibi isimler muhalif. Murat Mercan ABD büyükelçisi. AK Parti’nin ilk kabinesinde yer alan 25 bakandan hayatta olanlardan 12’si bugün AK Parti’ye muhalif, bazıları muhalif partilerde yer alıyor. İlk kabinedeki bakanlardan parti içinde hala aktif görevde olan sadece Binali Yıldırım ve Hilmi Güler var. Yani 20 yıl sonra karşımızda bambaşka bir AK Parti var.

İklim değişikliği konferansı ve Türkiye

Avrupa ve ABD ve genelde sanayileşmiş ülkelerde iklim değişikliğine karşı mücadele en azından Ukrayna savaşına kadar gündemin ilk sırasını işgal ederken, aynı şeyi Türkiye için söylemek mümkün değil. Kamuoyundan baskı gelmeyince sanayiciler, hatta bürokrasi ve iktidar da konuyla pek ilgilenmemektedir. Tersine Çin sermayesiyle inşa edilmekte olan termik santral Adana’da tabiri caizse tam gaz ilerlemektedir. Fakat G20’de kabul edilen bir taahhüt uyarınca Çin kendi toprakları dışında artık böyle santrallerin finansmanını ve inşasını üstlenmeyecektir.

İklim felâketinin baş suçlusu: Enerji Şartı Antlaşması

17 Aralık 1994’de Lizbon’da ABD, Suudi Arabistan ve Rusya gibi büyük enerji ihracatçıları dışında 56 ülke tarafından imzalanan Enerji Şartı Anlaşması’nın o yıllardaki amacı Sovyetler Birliği'nin çöküşü sırasında, eski Sovyet ülkelerinde fosil yakıt varlıkları bulunan Avrupalı enerji şirketlerini korumaktı. Ama 30 yıl sonra bugün bu modası geçmiş antlaşma, sekiz yıl önce imzalanan Paris Antlaşması’nda iklim değişikliğini önlemek için ülkelerin verdiği sözlerin önünde bir engel haline geldi. Başta AB ülkeleri olmak üzere birçok üye devlet anlaşmadan çekileceğini açıklamaya başladı. Peki Türkiye ne yapacak?
- Advertisement -

Gözetim demokrasisi

İşler ne kadar kötü giderse gitsin, yönetimler ne kadar baskıcı yapılara dönüşürse dönüşsün, demokratik kurumlar ne kadar zayıflamış olursa olsun halk hemen her zaman yeniden demokrasiye dönüş için direnmiş ve elinden geleni yapmıştır. Başka bir ifadeyle, demokrasiden uzaklaşılmasında halkın düşüncesiz tembelliğinin ne kadar etkisi varsa her defasında ona geri dönülmesinde de onun imzası vardır.

En Son Çıkanlar