GÜNÜN YAZILARI

Beşşar Esad laik miydi?

Laiklik çeşitliliği ve özgürlüğü korumalı, baskı için bir bahane olmamalıdır. Aksi halde Stalin, Mao, Enver Hoca tüm “laik tiranları” savunmak zorunda kalırız. Esad'ın Suriye'si laiklik maskesi altında, devletin tarafsızlığı, kanun önünde eşitlik, kurumların ayrılığı gibi laikliğin temel ilkelerini açıkça ihlal etti. Rejim, laik bir devleti teşvik etmek yerine, dini ve mezhepçiliği siyasi hayatta kalma araçları olarak kullandı ve savunduğunu iddia ettiği laiklik ideallerinin çekinmeden altını oydu.

Şimdi ne olacak?

Suriye çok katmanlı bir yer. Birbirleriyle dost olan, ertesi gün düşman olabilen aşiretler, geleneksel yapılar, farklı İslami örgütler ve birden fazla uluslararası gücün çıkarlarının çatıştığı bir ülke. İsrail, her şeye rağmen, Rusya, İran ve Çin’in bu ülkede bazı çıkarları olduğu ve Akdeniz’e çıkma arayışlarının bulunduğu biliniyor. Türkiye ise bütün bu dinamikler göz önünde bulundurulduğunda, Suriye’de bir dizi çatışmanın ortasında.

Ya beklenmedik olan olduysa?

Peki, HTŞ sahiden Şam’a kadar gidip Esad’ı devireceğini planlayarak mı bu işe girmişti? Operasyonun adı hiç de öyle demiyor: Saldırganlığı Önleme Operasyonu. Kaplanın kağıttan olduğunu gördükçe ilerlemeye devam ettiler.ABD’nin ve İsrail o sırada ne yaptı peki? Muhalifler henüz Halep’e girmişken bölgede İsrail’in en yakın müttefiki BAE’nin emir seviyesinde Esad’a destek verdi ve ABD-BAE Esad’a ambargoyu kaldırmaya çalıştı

“Hürriyete Hitap”tan bugüne

Suriye’de yarım asrı deviren ve yarım milyondan fazla insanın canını heder eden bir devr-i istibdadın nihayet kendisinin devrildiği günlerde aklıma düşen, 1908’in o hatırası ve daha İlan-ı Hürriyetin coşku ve ümit dolu ilk günlerinde Bediüzzaman’ın yaptığı uyarılardı. Dileriz Suriye halkı 1908’de düştüğümüz o hataya düşmez. Dileriz oradaki olaylar çokça tecrübe olunan ‘kurtarıcılardan kurtulma’yı gerektiren bir noktaya evrilmez.
- Advertisement -

Batı’da iki farklı Türkiye tahlili

Son 2-3 gündür batının önde gelen gazetelerinde sıklıkla gördüğümüz bir değerlendirme şöyle: “Erdoğan hükümeti, yıllardır İslamcı grupları desteklemesinin semeresini, Suriye’de yeni kurulacak İslamcı bir iktidarla alabilir.” Herkesin üzerinde hemfikir olduğu noktalardan biri, Rusya ve İran’ın iki kaybeden olduğu.

En Son Çıkanlar