GÜNÜN YAZILARI

Bakalım bu seçimde ‘adalet ana’ ne diyecek?

Sözde %7 barajına rağmen bu seçim, muhtemelen, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en çok partinin mecliste olacağı bir seçim olacak. Üstelik siyasi istikrar uğruna korunan baraj sistemi, bir yandan küçük partileri büyük abilere/ablalara muhtaç ederken, diğer yandan büyük partilerin ipini kreş çağındaki partilerin eline vermiş durumda. Böylelikle milli literatürümüzde yer alan “Oy namustur, asla satılmaz” yaygarası da raflarda yerini almış oldu.

Sudan’da egemenlerin güç mücadelesi

Devletin kendine yakın gördüğü etnik ve dini grupların önünü açarak paramiliter milis birlikler oluşturması ve silahlandırması ve bunları kriz sahalarına sürmesi Sudan’da eski bir gelenek. İşin özünde düzenli ordunun nüfuzunun az olduğu sahalarda güvenlik sorunlarını bir etnik ya da dini gruba ihale ederek orduya destek olmalarını sağlamak anlayışı yatmakta. Tabii ki bu ilişkide yeterince büyüyen silahlı bir gücün günü geldiğinde silahlarını devlete ve iktidara çevirmeyeceğinin de garantisi yok.

Osman Hamdi Bey hakkında bilmediklerimiz (I)

Meşhur Osman Hamdi Beyimizin ne doğum ne de ölüm yıl dönümü. E öyleyse bu yazı da nereden çıktı demeyin! Bir kurum bana OHB üzerine bir yazı sipariş etti sonra yetkililer gerekçe göstermemişler ama sanıyorum dile getirdiğim tarihsel “gerçek”ler hoşlarına gitmediği için yayınlayamayız kaydıyla iade ettiler. Ben de aziz ve necip milletim tarihsel “gerçek”lerden mahrum kalmasın “geleceklerini dosdoğru inşa etsinler!” diye yazımı köşeme taşımaya karar verdim.

Antakya’da enkaz güvenliği

Belki eski tarihi doku bir miras olarak yeniden ayağa kaldırılabilir. Bu arada insanlar artık daha sağlam arazilerin olduğu yerlere yöneliyor. Arsuz’un, İskenderun’un yüksek yerlerine evler yaptırmayı planlıyorlar. Öte yandan, depremzedeleri ilgilendiren en kritik kararların seçim sonrasına ertelenmesi, rahatsızlık yaratıyor.
- Advertisement -

İktidarın kampanyası ve sınırları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kampanyasında üç unsurun öne çıktığı görülüyor. Birincisi, toplumdaki kültürel ve dini/mezhebi kırıklıkların derinleştirilmesidir. İkincisi, muhalefetin gayri-milli ve gayri-yerli diye tanımlanması ve terörle irtibatlandırılmasıdır. Üçüncüsü ise, yeniden inşa ve ihya söylemidir. Acaba seçmen, bu üç sütunlu kampanyaya nasıl tepki verir?

En Son Çıkanlar