GÜNÜN YAZILARI

Başımıza çöp mü yağsın taş mı?

6 Şubat depreminden önceki günlerde Sinan Ateş için adalet istiyor ve asıl sorumluların da yargılanmasını talep ediyorduk. Şenyaşar ailesinin annesi Emine Şenyaşar adliye önünde adalet nöbeti tutuyordu. Emine Şenyaşar’ın adliye önündeki adalet nöbeti ve feryadı ile 6 Şubat depremi sonrasında enkaz başında yakınlarını bekleyenlerin nöbetleri ve feryatları arasında hiçbir fark göremiyorum. En temel hakkımız olan yaşam hakkı tanınmayınca, başımıza alevler içindeki çöpler yağarak mı, taş yağarak mı ölmeyi dahi tercih edemediğimizin farkında mıyız? Velhasıl, hukuku enkaz altından çıkarmadan her afette enkaz altında kalmamak mümkün olacak mı?

Teşekkürler yabancı: Her nereden geliyorsan, her nereye gidiyorsan

Bir haftadır 75 farklı ülkeden 9 bin yabancı personel Türkiye’deki arama kurtarma çalışmalarına destek veriyor. 1999 Depremi sonrasında yaşanan deprem diplomasisi Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini İsmail Cem’in de etkisiyle iyileştirmiş, Türkiye’nin AB adaylığının resmileşmesini sağlamıştı. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit, Yunanistan ve Ermenistan’dan gelen yardımlara karşı çıkan Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a “Lütfen artık susunuz” demiş, Yeni Şafak’tan Hürriyet’e birçok yayın organı yardımları engelleyen Durmuş’a tepki göstermişti. Bugün de dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye yardıma koşan insanlar varken, hâlâ deprem fırsatçılığı yaparak komplo teorileri yayan, depremin sebebini “dış güçlere” bağlayan komplo şamanlarına verilecek en iyi yanıt sanırım aynı: “Lütfen artık susunuz.”

“Türkiye’deki depremde şu ana kadar 6100 Suriyeli sığınmacı hayatını kaybetti”

Bu rakamlar her dakika artıyor. Enkaz altında hala çok sayıda cenaze var. Yani Türkiye’de depremde hayatını kaybedenlerin beşte biri Suriyeli. Ama hala depremin yükünü bu insanların üzerine yıkmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar, onları yağmacı ilan edenler için bu insanlar her zaman rakamdan ibaretti. Ama komşularını kurtarmak için seferber olan, her yardım işine el atan, kimseden bir şey isteyemeyen, şikayet edemeyen Suriyelileri bari bu zor günlerde rahat bırakın.

Suriyeli sığınmacı da enkaz altında…

Irkçılık, güçlü bir demokrasi düşmanlığıyla ve despotizmle el ele yürüyor. Toplumun zayıf yönlerini harekete geçirebiliyor. Depremde yüzlerce Suriyeli göçmen de yaşamını yitirdi büyük olasılıkla. Zaten ev, bark, geçim derdindeyken, daha da büyük bir felaketin ortasında kalıverdiler. Onların acısı, insan olarak hepimizin acısının bir parçası.
- Advertisement -

O sandık buraya gelecek

Erdoğan ve şürekâsının ayaklarına taş değmeden yol alabilmeleri için yolu açan bir buldozer gibi öne sürülmesi, itiraf etmem gerekiyor ki, Arınç’a yakıştı. Bu da bana gösteriyor ki yüksek katlarda, koltuğun nasıl korunabileceğine yoğunlaşabilen zinde bir akıl hâlâ var.

En Son Çıkanlar