GÜNÜN YAZILARI

Solculuk azınlıkta kalmak mıdır?

Belki binde birlik oy gücü bile olmayan nice küçük sosyalist grubun temsilcileri bu destekle Meclis'e girebildi. Görebildiğimiz kadarıyla bu durumun bu şekilde devam etmesi Yeşil Sol Parti’yi zorluyor. Pervin Buldan’ın dün yaptığı açıklamayla bu rahatsızlık iyice açığa çıktı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çatısı altında bazı bölgelerde kendi listeleriyle seçime girme kararı alan Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) isim vermeden hedef aldı: “Yeşil Sol Parti dışında atacağınız her oy AKP’nin işine yarar.”

“Yan bakarsan fena olur!”

AK Parti’nin yeni reklâm filmi de nostaljik. Lâkin bu kez her anlamda savaş nostaljisi… Film kavgadan, marazadan, “Biz geriliriz, didişiriz, hırçınızdır, yeri göğü titretiriz” repliklerinden, savaş görüntülerinden geçilmiyor. Çarşıdaki esnaf yaka paça, çiftçiler yumruk kürek. Parktaki çocuklar bile kavga ediyor. Herkes sinir küpü, herkeste filmin repliğindeki gibi bir “deli kan”. Finale de o havaya uygun tehditle gidiliyor: “Yan bakarsan fena olur…” Pes artık…

Osman Hamdi Bey hakkında bilmediklerimiz (son)

Kültürel olarak kendini uzak hissettiği Osmanlı toplumu içinde yalnızlık çeken ve yabancı arkeologlarla devamlı rekabet içinde olan OHB için Batılı meslektaş ve arkadaşları nezdinde itibar kazanmak ve Batılı bir beyefendi muamelesi görmek çok önemliydi. Hatta kardeşi Halil Edhem Bey’in hilafına Rum kökenine vurgu yapmaktan hoşlanır ve tarihçi Edhem Eldem’in işaret ettiği üzere muhtemelen arkeolojik eserlerle Batılılar gibi kendi kökeni arasında ilişki kurardı. Bu onun kişisel zaafıydı.

Cumhurbaşkanı neden 7 Haziran’a döndü?

Cumhurbaşkanı en iyi bildiği ve severek yaptığı seçim kampanyası moduna geçti: Sertleşti. “Diyanet’i kapatacaklar, Apo’yu serbest bırakacaklar, zaten bunlar hep LGBT” demeye başlıyor. Twitter’da ayıplansa da mahalle aralarında konuşulacak argümanları dolaşıma sokuyor. Akıllara Cumhurbaşkanı’nın son kürsüden Kuran salladığı 7 Haziran kampanyası, Yeni Zelanda'daki ırkçı bir teröristin cami saldırısının görüntülerini dev ekranlardan izlettiği, “Sisi’ye mi Binali’ye mi oy vereceksiniz” bile dediği 31 Mart yerel seçimleri kampanyası geliyor. En sert söylemlerle girilen o seçimlerin sonucu malum.
- Advertisement -

İran sinemasından yine parlak bir örnek: Güzel şeylerin olmasından bile korkan “Leyla’nın Kardeşleri”

İnsanın sürekli alışık olduğu duyguya dönmek istemesi, yalnızca olumlu duygulara özgü değil. Sürekli başarısızlık ve mutsuzluk duygusunu taşımış birisi de bildiği, alıştığı o duyguya dönebilmek istiyor. Çünkü yabancısı olduğumuz durumların bize vereceği tek duygu, kaygıdır. Bu yüzden Leyla’nın erkek kardeşlerinden biri olan Ali Rıza’nın dediği gibi, güzel şeylerin olması bile insanı bazen korkutabiliyor.

En Son Çıkanlar