GÜNÜN YAZILARI

Ne olacak bu konut fiyatlarının hali? Son konut kampanyası bir çözüm mü?

Mevcut şartlarda kısa vadede konut arzını artıracak sihirli bir yol olmadığını biliyoruz. Bugün yeterli sayıda inşaat (ki öyle bir durum yok) başlasa bile dairelerin piyasaya çıkması iki üç yılı bulacağından piyasadaki satılık ve kiralık konut sıkıntısı devam edecek diyebiliriz. TOKİ tarafından açıklanan son 250 bin sosyal konut kampanyası finansman modeli ve gecikme risklerine olumlu bir adım olmakla birlikte kamunun arz içindeki % 6-7 payını düşününce derde deva olmaktan uzak bir girişim. Konut fiyatları ve türevi kiralardaki artış devam edecek ancak bu artışların son bir yıldaki kadar şiddetli olması beklenmiyor.

Central Park’taki Türkiye…

Türkiye’de Cumhurbaşkanı’na New York’ta Amerikalıların ulaştığı kadar kolay ve rahat ulaşmak pek mümkün değil. Parkta yürürken bir anda karşınıza çıkabilecek bir Cumhurbaşkanımız yok. Televizyonda bitmeyen uzun konuşmalar dışında, Cumhurbaşkanı’nı ancak her yerde bir koruma ordusunun arkasında, bitmeyen konvoyların içinde, büyük kalabalıkların karşısında bir kürsüde görebilirsiniz. Ya da uslu bir vatandaş olursanız onu seçilmiş bir grubun içinde görebilirsiniz.

Monarşi, cumhuriyet, demokrasi

Cumhuriyetin 100. yılına yaklaştığımız şu sıralarda hâlâ devlet başkanını sorunsuz, kavgasız, buhransız ve herkesin kabul edebileceği bir yöntemle seçemeyen ülkemiz halkının Birleşik Krallık’ta meydana gelmekte olan gelişmeleri alaya almak veya onların anti-demokratik ve feodal olduklarını iddia etmek yerine gıpta etmesi belki daha hayırlı olurdu.

Fatih Terim harikalar diyarında…

Gizlemek, anlatmamak, sansürlemek, cımbızlamak mübah. Aile içinde okey oynarken bile yenilmeyi içine sindiremeyen, kulüp başkanı ona “eleman” dediği için bir kalemde Galatasaray’ı silebilen Fatih Terim’in azıcık eleştirilmesi söz konusu dahi edilemez. İstediğiniz kadar mantık hatası olsun, fark etmez, prensip olarak en beğeneceği sözlerle övmek gerekir. O bir “imparator”dur. İmparatorların sadece başarılarından konuşulur, onlara layık olunmaya çalışılır. Şiddete eğilim, mekan basma, futbol kültürünü spordan savaşa dönüştürme, izaha muhtaç politik konumlanmalar vs… Bunlar biz sıradan “kul”ların sorgulanabileceği alanlardır.
- Advertisement -

Kulağa stereo fısıldayan şeytan

70’lerde Amerika’da taşınabilir emsallerine gümbür gümbür fark atan cüsseli teypler, stilini, “akım” payesini omuza alındığında kazanıyor. Siyah, Hispanik öncüleriyle “Ghetto Blaster” akımı, dışlandıkları düzene karşı müzikle silahlanma: “Teyp omza!” Geçen ay yine iştigali belirsiz biri çıkıp “İnsan şarkıcıları, türkücüleri dinlediği zaman şeytan omuzlarının üzerine, sağya bir şeytan, sola bir şeytan (stereo yani) çıkar, vurmaya başlar” diye ortalığa üfledi ya… O takımı, sonrasındaki “Walkman”leri filan getirsen, notasız zihniyete her açıdan elverişli numune sağlayacak.

En Son Çıkanlar