İstanbul Valiliği’nin verilerine göre 2022’nin mayıs ayında İstanbul’a deniz ve hava yoluyla gelen turistlerin sayısı 1 milyon 402 bin. Geçen yıla göre yüzde 264 artış söz konusu. İstanbul’a en çok turist şu ülkelerden geliyor: Almanya, İran, Rusya, ABD, İngiltere… Bazı adalılara göre Adalar'a daha çok Arap turist geliyor. Araplarla ilgili tartışma devam edecek gibi görünüyor.
PKK, yedi yıl önce akıl dışı bir kararla şehir merkezlerinde hendekler açtı, barikatlar kurdu. Kürt çocuklarını hendek-barikat efsaneleriyle bile bile ölüme gönderdi. Rahat koltuklarında ve sıcak mekânlarında oturan kimileri de “devrimci halk savaşı” sloganının çığırtkanlığını yaptı. Sonu felaket oldu. Hakan Arslan da o meşum hendek-barikat çatışmalarında hayatını kaybetmiş. Kemikleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan Diyarbakır Adliyesi’ne gönderilmiş. Dosyaya bakan savcı da bu kemikleri bir kutu içinde babası Ali Rıza Arslan’a teslim etmekte herhangi bir sorun görmemiş.
6 liderin damgasını taşıyan ve yeni seçilecek adayı bağlayan protokolü 6'lı masa dışından getirilecek bir adayla uygulamak ne kadar gerçekçi ve pratik olabilir? O kişi liderlerin yönlendirmesini kabullenecek ve anlayacak ve de uygulayacak. Yani 6 liderin birlikte alacağı kararları, onları memnun edecek bir şekilde yerine getirecek. İşin gerçeği bu protokolü ancak bu hazırlığın içinde bulunan liderlerden birisi tam anlamıyla anlayabilir, uygulayabilir…
Koca koca bakanların kınama mesajları yayınladığı, savcıları, mahkemeleri acil duruma geçiren bu büyük Gülşen krizi masanın ancak birkaç dakika ilgisini çekiyor. Erdoğan ve Cumhur İttifakının yüzde seksen oy aldığı Arap Sünni ve dindar Rehyanlı’daki AK Partili seçmenlere Ankara ve İstanbul’daki İslamcı elitlerin dertleri pek heyecan verici gelmiyor anlaşılan. İktidarın en güçlü olduğu ilçelerdeki bu şaşırtıcı eleştirellik düzeyi, gelecek seçimlerde en azından AK Parti’ye bir fatura kesileceğinin işareti. Erdoğan’a destek ise azalsa da sürüyor.
Bülent Arınç’ın, “kral çıplak” dedikten sonra Erdoğan’ın davetine icabet edip Manisa mitingine katılmasını ve orada Erdoğan’a oy istemesini eleştirenlere, “Yoksa benim miting meydanında kürsüye çıkıp ifadelerimin tam tersi yönde bir konuşma yapmamı (mı bekliyordunuz)” diye sorması çok çarpıcı. Haklı. Yine kendi sözleriyle “Akıl onu gerektirir ki böyle bir kalabalığa söylenecek söz ancak budur…” Fakat işte bütün mesele burada: “Kral çıplak”tan sonra o kürsüye çıkmamak gerekirdi. Çıktıktan sonra zaten “akıl” hangi talimatı verirse o söylenir. Ama bu, Arınç’ın büyük çelişkisini izale etmiyor.