Bu Diwali’de (Işık Bayramı) mahalledeki amcaların üç nedenden dolayı kraker patlattığını duydum. Biri tabii ki şenlikler için, ikincisi Hindistan'ın Pakistan'a karşı kriket maçını kazandığı için ve üçüncüsü Rishi Sunak'ın İngiltere Başbakanı olduğu için. Artık ABD Başkan Yardımcısı ve Portekiz Başbakanı’ndan sonra İngiltere Başbakanı da Hint. Ama Sunak'ın atanması Hindistan'da sadece kutlamalara değil, bazı tartışmalara da yol açtı. Muhalefet, Hindistan'ın bir azınlık Başbakanı olup olmayacağını sorguluyor.
Latour’a göre bilim müşterek araçlarla nesnellik (objektivite) üreten bir işleyiş, çok yönlü bir sorgulama arayışı. Hakikat ise farklı, kesinlik içeren bir şey. Bu ikisi günümüzde çoğu zaman birbirine karışıyor.
Güya AB üyesi. Güya Batı’yla müttefik. Ama doğrusu, ilk bakışta bunu kestirmek çok zor. Liderleri, Ukrayna savaşı konusunda sürekli ABD’ye veryansın ediyor. Örnek: “ABD bu savaştan en çok beslenen ülke; tabii ki çabucak sona erdirmeye kalkışmayacak.”
İtalyan siyaseti daha çok erkek egemen ve maço karakteriyle dikkat çeken bir siyasetti. Bu kez farklı bir tablo ile karşı karşıyayız. Değişik kültür ve çevrelerden kadınlar, İtalyan siyasetinde belirleyici hale gelmiş durumda. Bu kadınların sağcı bir siyasi hareket içinde yükselmiş olmaları da duruma ayrı bir boyut katıyor.
2002’de işlenen Hablemitoğlu cinayeti soruşturması 2015’te yeniden canlandırıldığında görüldü ki dosya bomboş. O kadar ki, bırakın böyle siyasi bir cinayeti, sıradan cinayetlerde bile otomatik olarak baş vurulan standart delil toplama işlemleri bile yapılmamıştı. Bu tuhaflığı açıklamak üzere 2015’ten günümüze kadar hiç bıkmadan tekrar edilen bir tez var ki en az bu tuhaflık kadar tuhaf: “Dosya boştu” deniyor, “çünkü ‘FETÖ’cü polis ve savcılar delilleri toplamadı, kararttı…” 2002 ve sonraki yıllar için pek komik bir tez…