Genelkurmay Başkanlarının emeklilik yaş sınırını 67’den 72’ye çıkartmaya imkân veren düzenleme, 1 Temmuz’da TBMM’de kabul edildi. Bu değişiklik yapılmasaydı, şu anda 2. Ordu Komutanı olan Orgeneral Metin Gürak normal olarak bu yıl Kara Kuvvetleri Komutanı, ertesi yıl da GK Başkanı olacaktı. Fakat 5 yıl uzatmayla birlikte Metin Gürak 2025’te yaş haddinden emekli olacak. Gürak, İlker Başbuğ’un hısımı; yasa değişikliğinin amacı Gürak’ın genelkurmay başkanlığını önlemek olabilir mi?
28 Haziran 2022 tarihinde vefat eden Cüneyt Arkın da tam olarak geçmişimiz gibiydi. Sorgulanmazsa çok iyi hislerle hatırlanabilir, üstelik o anda bu size iyi gelir ve çocukluğunuza ve masumiyetinize bağlanıverirsiniz. Kahramanlık hikâyelerinin absürdlüğüne, komik abartılarına ya da “Dünyayı Kurtaran Adam” gibi kült bir esere kim ne diyebilir? Meşrebinize göre yerli/milli ya da ilerici/devrimci bir “güzel adam” bulabilirsiniz başka filmlerde. İyi hislerle hatırlamak için çok neden var, isteyen öyle hatırlasın tabii.
Elimizde iktidarı belirleyecek güç var, ne duruyoruz?” şeklinde bir ruh hali, HDP dışından da teşvik edilerek bir gerilim konusuna dönüşüyor. Kongre konuşmalarında Millet İttifakı temel eleştiri ve uyarı alan taraf oluyor. “Ya bizimle olursun ya da ilk turda bağımsız gireriz” diye tepkili çıkışlar devam ediyor. İşin gerçeği, Millet İttifakı’nın adayı belli olana kadar bu hava sürecek.
Ortaya çıkan görüntüler muhafazakarlar için “iğrenç, büyük günah”, muhalifler içinse bir “işte dincilerin gerçek yüzü” olunca bir adam milyonların kavgasının ortasında tek başına kaldı. Muhtemelen en yakınları bile onu terk etmiştir. Hiçbir suçu olmayan, alakasız bir adam; ailesinin, çevresinin, tanıdıklarınım bir daha yüzüne bakamayacağı bir görüntüsü ülkedeki kutuplaşmanın ortasında çerez gibi tüketildi. Görüntülerdeki “ahlaksızlık” nedeniyle, kimse onun özel hayatının teşhir edilmesinin ahlaksızlığından bahsetmedi. Kimse zaten böyle bir iş yapan adamın da bir haysiyeti olabileceğini düşünmedi. Bu görüntünün Onur Yürüyüşü gününe denk gelmesi, onur yürüyüşüne destek veren bazı ilericilerin bile homofobik ikiyüzlülüğünü ortaya koydu.
Bir milletvekili polise karşı müessif bir fiilde bulununca ortalığı birbirine katan Meclis başkanı, tersi gerçekleşip de bir polis milletvekiline müessif fiilde bulununca tek kelime etmezse, Meclis başkanı yönünden ortaya çıkan tuhaflığı nasıl açıklayabiliriz? Acaba Millet’in birinci olaya ikinciden daha büyük bir tepki göstermesi, Millet’in meclisinin başkanının nasıl olup da bu tuhaflığı göze alabildiğini izahta bize yardımcı olabilir mi?