Ekonomik krizin sebebi esasında öngörülebilir bir ortamdan uzaklaşmadır; bu açıdan güven verecek bir ortam krizden çıkmak için elzemdir. Tıpkı Şubat 2001 ekonomik krizinde olduğu gibi, güven sağlayacak adımlar atılmalıdır. Şubat 2001 ekonomik krizinde dönemin siyasi iktidarı, Dünya Bankası’nda çalışmakta olan Kemal Derviş’i çağırarak, birkaç hafta içinde 13 Mart 2001’de görev başına getirebilmiş ve piyasalara güven verecek adımlar atılabilmiştir.
Zamanında Erdoğan’ın en yakınındaki kişilerden biri olan Yalçın Akdoğan 24 Aralık 2013’te Star gazetesinde kaleme aldığı yazısında, çok kısa bir süre öncesine kadar iktidar ortağı olan Gülen Cemaati’ni “Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, milletin gönlünde yer edinen sivil iktidarına kumpas kuranlar” olarak tanımladığında herkes çok şaşırdı. Yazının yayın tarihinin 17-25 hadisesinin göbeğine denk gelmesi herhalde tesadüf değildi. O yazı bir ittifak çağrısıydı.
Çeşitli sloganlar atıyorlardı. Yanımdaki ekibe sordum “Ne diyorlar” diye, “Boşver, gereksiz şeyler söylüyorlar” diye geçiştirdiler. Maçın bitiminde, stadın yanına park ettiğimiz arabamıza giderken, bizim merkezden geldiğimizi fark ettiler. Bize bağırmaya başladılar. Telaşla arabaya bindik. Kalabalık önümüzü kesti. Biraz ilerleyince bu kez de taşlamaya giriştiler. Gazladık ve kaçtık.
Acaba yaklaşan seçim tarihsel bir perspektiften bakıldığında neyin seçimi olacak? Siyasi iktidarın mı, yoksa devletin bu özellik ve nitelikleriyle devam edip etmemesinin mi? Muhalefet devletin bazı yönlerinin değişmesini istiyor mu, istiyorsa hangi yönde ve acaba bu değişimin riskleri ne? Partiler arası iş birliğinin hangi derinlikte olması gerektiği veya cumhurbaşkanının kim olacağı gibi konularda doğru kararlar vermek, bu ve benzeri soruların cevaplanmasına, söz konusu ‘ev ödevinin’ doğru yapılmasına muhtaç.
Siyasal yaşamı boyunca çok farklı gruplarla girdiği pragmatik ilişkileri sonlandırma veya ona yeni suretler biçme koşul ve zamanlamasını çoğunlukla kendi seçen bir siyasal lider olarak Erdoğan için emekli askerler, elindeki dost listesinin muhtemelen en alt sıralarında yer alıyordu ve bunlar muhtemelen listedeki en kuşku duyduğu gruplardan biri idi. Gelişmeler, emekli askerlerin 2014 sonrası kurduğu denklemlerin ulaşabileceği doğal sınırları kalın uçlu bir kalemle belirliyor.