Voltaire, Ziya Gökalp ve H. G. Wells’in birçok ortak yanı var: Bir tanesi İsviçre hayranlığı. Evet yanlış duymadınız, Gökalp da… hay-ra-nı! Gökalp’ın Kızıl Elma’sı İsviçre’dir. Kızıl Elma bildiğimiz gibi bir yurttur ve Türk orada çalışarak ve hikmetli yaşayarak müreffeh bir hayat sürecektir.
“Bir sansür gelmeyecek. Benim ağzımdan yazabilirsin. Dijital Mecralar Komisyon Başkanıyım. İkincisi biz aslında demokrasinin kalitesini ve çıtasını yükseltmek istiyoruz. Sadece Türkiye’de değil dünyada demokrasiyi tehdit eden bir eğilim var. Sosyal medyada 'no name' hesaplardan, yani isimsiz hesaplar üzerinden insanları, kurumları tehdit eden, itibar suikastı yapan faili meçhul bir dalga var."
Modernite ile emperyalizmi ayırdetmek niçin zorlaşıyor? Özellikle “hiçbir şey almayalım”cı muhafazakârların, kültürel değişimi hemen sırf şiddete ve sömürgeciliğe bağlayarak “dış”tan geleni toptan kötüleyip reddetmesinin zemini nasıl doğuyor?
Geçmişten bugüne birçok misal vermek mümkün, ancak bilhassa son günlerde Kürtlere yönelik ırkçı saldırganlık vites yükseltmiş durumda. Sadece son bir hafta içinde Afyon’da, Konya’da ve Ankara’da Kürtler, ırkçı saldırılara maruz kaldılar. Her bir saldırıda görünen sebep farklı; olayların altında yatanın Afyon’da berber sırası, Konya’da araziye hayvan girmesi ve Ankara’da hayvan kesimi olduğu belirtiliyor.
İnsanlığın en zinde, enerjik ve üstün örnekleri şu anda Tokyo’da bir arada. Kalan biz dünyalılar ise evlerimizden onların başarılarına ortak oluyoruz. Bu arada 2032 Olimpiyatları’nın da Avustralya’da, yani buralarda yapılacağı müjdesini aldık. Kocaman ülke! Brisbane neredeyse bin 500 kilometre uzaklıkta ancak olimpiyatlar için gidilir yine de...