"Aydın Engin, 82 yaşında paçayı henüz sıyıramamış olarak aramızdan ayrıldı. Uyduruk bir davadan 7.5 yıla çarptırılmış, yurtdışı çıkış yasağı olan bir gazeteci olarak.Son yazılarında hayal kırıklığı, kendini tekrar etme endişesi vardı. Hepimizdeki gibi..."
Belfast, otuz yılı aşacak çatışmaların gölgesindeki bir hikâyeyi anlatmasına rağmen neşesinden, umudundan taviz vermeyen bir yapım. Bunda sinematografide çocuk bakışının öncelenmesi, bu zaviyeye göre kameranın sabitlenmesinin etkisi bariz.
Sokrates Aşk konusunda “çekingen”. Aşk’ı hiç yaşamadığını söylüyor zaten. Ama Sokrates’in “Mani oluyor hâlimi takrire hicabım” makamından çekingen aşklarından söz etmek bence mümkün. Hayatındaki ilk kadın, Antik Miletli Aspasia belagat ve Aşk ustası, akıl hocası. Ona sadece etkili konuşmayı değil Aşk’ı da öğretiyor. Ancak Sokrates Aspasia’nın Aşk’ı yaşadığı yer değil öğrettiği yer maalesef. Zira o koskoca Perikles’e sevdalı.
Afganistan Merkez Bankası’nın da yurtdışında 9 milyar dolarlık bir rezervi bulunuyor. Bu paranın önemli bir kısmının kaynağı Taliban öncesi Afganistan’a yapılan Batı finansal desteği ve insani yardımlar. 9 milyar dolardan 7 milyar dolar ABD’nin New York eyaletindeki Federal Rezerv Bankası’nda bulunuyor. Taliban’ın talebi net: 7 milyar doların kendilerine verilmesi. Fakat 7 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin akıbeti Taliban’ın düşündüğü kadar net değil ve oldukça karmaşık bir hukuki sürecin parçası.
Yaşlılıkta veya çok genç yaşlarda ve hatta çocukken, geleceğe dair hiçbir umut taşımadan makinalara bağlı yaşamak zorunda kalanların ve bunların yakınlarının dehşetli hikâyeleri bir tarafta duruyor. Diğer tarafta ise, ortalama yaşam süresinin insanlık tarihi açısından çok kısa sayılabilecek bir dönemde, neredeyse 2 katına çıkması, yaşlılık döneminin ne kadar ileriye atılırsa atılsın uzaması ve özellikle alzheimer, demans gibi insanı kendisinden uzaklaştıran hastalıkların yaygınlaşması bir çoğumuza şu soruyu sorduruyor: Uzayan yaşama süresi mi yoksa biz ölümü mü uzatarak yaşıyoruz?