GÜNÜN YAZILARI

Kızlık soyadı açmazı

Başlangıçta hukuka, demokratik değerlere gösterilen titizlik zaafa uğradı. “İnancımız böyle emrediyor” şeklinde ifadesini bulan bir geri dönüş başladı. AK Parti kadroları, bu değişimden iki taraflı etkilendi. Bir kesim dini mesajları daha çok öne çıkarırken, diğer bir kesim de sekülerleşti. Şu açık: AK Partili kadınların bir kesimi, haklarını korumak konusunda duyarlı. Erkek egemen sistemi anlamak noktasında da önemli tecrübeler edindiler.

Sevgili Atatürkçüğüm

İlkokul eğitim müfredatında Atatürk anlatısı, eşzamanlı olarak iki taraflı ilerler: Bir taraftan, Cumhuriyet’in, devletin, toplumun, halkın varlığı Atatürk’e bağlanır; o olmasaydı, bugün sahip olduğumuz hiçbir şeye sahip olmayacağımız düşüncesi çocukların zihnine kazınır. Diğer taraftan da Atatürk’ün ölümsüz olduğu, gönüllerde yaşadığı, onları (çocukları) her zaman izlediği ve onlardan çok şey beklediği vurgulanır.

Caddebostan Plajı’ndan denize Suriyeliler mi girmesin yoksa Ümraniyeliler mi?

Sıcak havalarda başka alternatifi olmadığı için Caddebostan Plajı’nı dolduranlar yine bomboş olsa bile denizi pis diye o plaja gitmeyeceklerin gözüne battı. Kalabalıktan şikayet edenlere, plajın tarih boyu hep tıklım tıklım olduğunu gösteren fotoğraflar hatırlatılınca ama kalabalığın “pis Suriyeli, Afganlılardan oluştuğu” tezine geçildi. Halbuki 2005 yılında Mine Kırıkkanat o meşhur yazısında yine Caddebostan Plajı’ndaki kalabalığı aşağılamıştı. O zaman kalabalık Suriyeli değil, “İslamistan varoşlarından denize inen kısa bacaklı Ümraniyelilerdi.”

PORTRE | Kamala Harris: Hintli anne, Jamaikalı babanın “polis” kızı

Kanser araştırmacısı Hintli annesi ile Jamaikalı Marksist ekonomi profesörü babası insan hakları eyleminde tanıştı. Sert bir savcı olarak “polis” diye ün yaptı, genç bir siyahi kadın olarak senatoya girerek şöhreti arttı ama Başkan Yardımcılığı’nda dört yılı düşük profilli geçti. Ama şimdi Trump karşısında ABD’deki Demokratları ve demokrasinin son ümidi.
- Advertisement -

“Çok fazla sarılan sıkı tutamaz” ya da dış politikada bocalamaya devam

Bir evi muhakkak satmak istediğinizi potansiyel alıcıya hissettirirseniz fiyat düşer. Tersine alıcıysanız ve evi çok beğendiğinizi ve almaya kararlı olduğunuzu satıcıya hissettirirseniz, fiyat yükselir. Bunlar müzakerenin temel ilkeleridir. Oysa bakıyorum ki haftalardan beri iktidarımız Suriye diktatörü Esad ile görüşme yapma hevesi içinde. Esad da haliyle fiyatı yükseltiyor. Bunda şaşırtıcı bir şey yok. Bakalım fiyat nereye kadar çıkacak ve alıcı taraf bunu ödemeye razı olacak mı? Ülkemiz normal bir şekilde yönetiliyor olsaydı, temaslar ilk önce bir üçüncü ülkede teknik düzeyde ve mümkünse gizlice başlatılır, işler olgunlaştıktan sonra devlet başkanı düzeyine çıkarılırdı.

En Son Çıkanlar