Daralan oyunlara borçlu olduğu başarıyı, geniş sahaların belirsizliğinde aramak tuhaf değil mi? Standart bir oyun ilkesi olarak kabul edilen pozisyonel futbol, Şampiyonlar Ligi'ne katılan birinci sınıf takımların hepsinde daralan örgülerden dinamizm üretme üzerine kurulu. Oysa Okan Buruk'un hala bölgeci ve mevkici bir anlayışta diretmesi, hem şaşırtıcı hem de hafif bir küçümsemeye yol açıyor. Bu ısrar, Avrupa'nın elit kulüpleri karşısında Galatasaray'ı savunmasız bırakıyor.
İstanbul Erkek Lisesi’nde bazı kız öğrenciler hakkında bir liste hazırlandı. Bedenleri puanlandı, kategorilere ayrıldı, alay konusu edildi. Bu süreçte kimse okul yönetimine gitmedi. Çünkü öğrencilerin gözünde yetişkinler ya yoktu ya da duymayacaktı. Adalet, bu kez yine okul koridorunda arandı.
Ben, 1997’de Dortmund’da o stadyumu dolduran 50 bin kişinin izzetini ve onurunu, bugün Fatih Altaylı’nın hukukunu savunarak koruduğuma inanıyorum. Çünkü biz, “bize taş atana gül atan” bir medeniyet iddiasıyla yola çıkıp, eline güç geçince o gücü kaybetmeme uğruna her kötülüğü meşru görüp herkese taş atanlardan olamayız.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) düzenlediği Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı hafta sonu İstanbul’da toplandı. Dünyanın değişik yörelerinden, çatışma çözümünde rol oynamış isimler tecrübelerini aktardılar. Barış süreçleri, öylesine zor etaplarla karşılaşır ki, önce kendinizi böyle bir projenin içindeyseniz, sakin olmaya ve sabretmeye alıştırın.
Süreç başladığından bu yana en yaygın itiraz PKK’nın zaten bitirildiği, bu çözümün nereden çıktığı oldu. Halbuki PKK’nın askeri olarak sonuç alabilmesinin imkansız olması ve hareket kabiliyetinin minimize edilmesi başka PKK’nın bitirilmesi başka bir şey. Ayrıca Türkiye PKK’nın bittiğini ilk kez duymuyor. Geçen hafta Ankara’da konuştuğum bir üst düzey güvenlik yetkilisi “PKK’yı dağdan ancak Öcalan indirebilir. Yoksa yıllarca daha o dağlarda kalırlar, bir şekilde varlıklarını sürdürürler” derken süreçle yakalanan fırsatın değerini anlatmaya çalışıyordu.