Ateşkesin Gazzeliler açısından hayati bir önemi vardır. Bir ihtimal bir süre daha yaşamaya devam edebilecekler. Karınları doyacak ve hayatlarına devam etmeye çalışacaklar. Tek meseleleri hayatta kalabilmek olan bu insanlar için ateşkesin anlamı hayattır. Ve hayat, kaybedilecek bir koşuldaysa kendisini yegâne mesele olarak dayatır. Fakat ateşkesin Gazzeliler için anlamı, katliamın faili olan Amerika’nın şaklabanlarının aymaz bir şekilde izlenmesine ve dahası alkışlanmasına yol açmamalıdır.
İsrail, ABD’nin silahları ve askeri desteğiyle Ortadoğu’yu yerle yeksan etti. Aynı Amerika, sanki bunları yapan başkasıymış gibi, Filistin’de “barışın kartalı” rolünü üstlendi. Zafer şarkıları söyleyen Trump büyük bir gösteri yapıyordu. Şarm el-Şeyh’teki o gecenin manzarası ayrı bir analize muhtaç. Filistin-Gazze katliamında yenilen, o halktan çok, insanlığın yılların birikimiyle oluşturmaya çalıştığı adalet düzeniydi.
Ankara’daki kaynaklardan öğrendiğime göre, Buldan’ın medyayla ilgili sözlerinin arkaplanı şöyle: Öcalan bir süredir Sözcü TV ve TELE 1 tv de izlemeye başlamış. Televizyonunda diğer bazı iktidar yanlısı ve muhalif kanalları zaten izliyordu. Ama son izlediği iki kanalda çözüm sürecine karşı hararetli itirazları izlemiş ve bunun şaşkınlığını yaşamış.
Bu konuda iki örnek vermek isterim: İlki Güney Afrika örneği. Güney Afrika’da gerillaları ikna etmekte hükûmet zorluk çekiyor, Mandela o sırada Robben adasında tutuklu. “Ne yapalım?” diyorlar, Mandela diyor ki: “Beni adadan alıp Cape Town’a götürün ben bunları ikna ederim. Eğer o sırada Mandela’nın adadan çıkarılıp müzakereleri yürüttüğü duyulsa bütün proje çökecek. Mandela ile gerilla liderleri silahları bırakma konusunda anlaşıyorlar. Bertie Ahern dönemin İrlanda başbakanı. Yine bir tıkanma yaşanıyor.
Üniversiteler hiç olmadıkları kadar zor bir zamanda yaşıyor. Hem dünyada hem Türkiye’de kaynakları kıt olabilir, fonları kesilmiş olabilir, politik baskı görüyor olabilirler. Ama bunların hiçbiri yaşadıkları asıl kriz karşısında bir ağırlık ifade etmiyor. Çok daha yapısal bir kriz içindeler: Bilgi üretim silosunun patlaması.