GÜNÜN YAZILARI

Askerî Cenah 28 Şubat savunmasında ilkeli bir tutum sergiliyor mu?

28 Şubat 1997’de tankları Sincan’da kim, neden yürüttü? 28 Şubat davasında yargılanan generallerin mahkemedeki savunma örgüsüne göre o gün tankların oradan geçişi tümüyle tesadüftü; herhangi bir siyasi mesaj kaygısı da kesinlikle yoktu. Bu zahiri görünüşe karşın, birincil tanık ve aktörler olarak Güven Erkaya ve İzzettin İyigün’ün 2001 ve 2004’ün baskısız siyasi atmosferinde verdikleri ifadelerin yansıttığı gerçekler karşısında, zekice olduğu sahiplerince varsayılan bu buluş, bence öyle olmamasının yanı sıra, toplumun aklına karşı yapılmış aleni bir “nezaketsizlik”.

Aptallıkla baş etmede pratik rehber

Cipolla’nın aptallığa dair beş yasası belirli bir insanlık durumu içinde işlev görür. Bir şeyleri yaptığımızda da yapmadığımızda da başkalarıyla etkileşim içinde oluruz. Dolayısıyla hiçbir şey yapmazken bile başkalarını etkileriz. Sonuçta biz de karşımızdaki kişiler de bu etkileşim sayesinde kazanır ya da kaybeder. Ancak söz konusu kazanç ya da kaybı herkes kendi değerleri çerçevesinde tanımlar.

Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda…

BAE, darbeden 9 gün sonra darbeyle ilgili çok kritik iki generali MİT ile işbirliği içinde Türkiye’ye teslim etmişti. Bunu yapan başka bir ülke de olmadı. Ve Türk yetkililer en baştan beri BAE’nin darbeyle ilgili bu işbirliğinden haberdardı. Buna rağmen BAE-darbe ilişkisiyle ilgili iddiaları altı yıl boyunca arada bir dillendirmekten çekinmediler.

HDP

HDP, siyasetin kritik konusu haline gelmiş durumda. İktidar kanadı, “Haydi yapsınlar da görelim” diyor. Sol kanat aydın ve siyasetçileri içinde, 6’lı ittifakı soğuk karşılayan, HDP’nin dışlanmasını sert bir dille eleştirenler, sağcılara taviz verildiğini düşünüyor.
- Advertisement -

“Makul merkez” kimin için makul?

Post-Erdoğan restorasyonun mevcut koalisyonun iki büyük aktörüyle gerçekleşebileceğini iddia eden bazı kamusal entelektüeller, devletin Weberyan tahayyülle salt tüzel-bürokratik bir zemine oturması ve kimliklere kör bir “makul merkez” kurulması gerektiğini savunuyorlar. (…) “Merkez” siyaset açısından özellikle muhafazakâr temsiliyet bağlamında DEVA ve Gelecek partilerinin rolünü gözardı eden; yurttaşlığın ve demokratik restorasyonun sınırlarını salt seküler sınırlar içerisinde tanımlayan bir yaklaşım Türkiye’nin mevcut gerçeklerine ters olduğu gibi kendi içinde demokratik açıdan da şaibelidir.

En Son Çıkanlar