GÜNÜN YAZILARI

Belden aşağı borsa muhabbetleri

Ülkemizde tribün kültürünü çağrıştıran bir borsa kültüründen söz etmek mümkün. Bir hissenin yatırımcısı, bir futbol kulübünün taraftarını andıran bir psikoloji içine girebiliyor. Hisse yükselince, tuttuğu takım ligde yükselmiş gibi sevinebiliyor. Hisse düşünce, kendi takımına söven taraftar gibi, şirkete küfür edebiliyor.

“Suriye’nin neresindensiniz?”

Göç araştırmaları uzmanı Murat Erdoğan, geçen hafta Serbestiyet'te yayımlanan söyleşisinde, 'Türkiye'de bir Suriye milliyetçiliği doğuyor' anlamında bir söz söyledi. 'Nihayet bütün Suriyelileri birleştirecek bir üst kimlik inşa ediliyorsa bu güzel bir haber' dedim kendime. Çünkü aslına bakılırsa böyle bir şey maalesef yok. Zaten bu olursa Suriye sorunu da çözülmüş olur, dolayısıyla Türkiye'deki ve başka ülkelerdeki Suriyelilerin belki büyük bir bölümü ülkelerine dönerler.

Doğum günü çocuğu

Ve nihayetinde o sene bu sene oldu, o gün geldi. O çocuklar, ilk şampiyonluklarını daha ufacıkken, hayat yolunun başındayken tattılar. Umarın onlar da bizim gibi üst üste şampiyonluk taçları takacak kadar şanslı olur ama bizim kadar uzun bekleyişler yaşamazlar.

Müslüman aydınların Gezi davasına itirazlarının ilhamıyla: Eleştirinin ve hak savunusunun en kıymetli hali

Aşırı ölçülerde kutuplaşmış toplumların “hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır” bireylerinden hiç değilse bir bölümü önceliği “eleştiri”de kendi dünyasına, “hak savunusu”nda ise başka dünyalara vermiyorsa, o toplum deli gömleği giymiş bir toplumdur. Toplumsal grupların kendi özgürlükleri hususunda hassas ve dirençli olmaları, o grupların özgürlüklerinin iktidarlar tarafından gasp edilememesinin başta gelen sigortalarından biridir. Fakat toplumsal grupların tamamının özgürleşmesinden, yani gerçekten özgür bir toplumdan söz edeceksek, bu türden “grup sigortaları” için en fazla “yetmez ama evet” denebilir.
- Advertisement -

Bakla…

İnsanın diline, ağzına gelene hâkim olması, dokuz boğum yutkunması mümkün de, aklından geçeni filtrelemesi, engellemesi imkânsız. Bazen olaylar insanın zihnini küfürbaz yapıyor, sessiz, harici değil dâhili, iç’ten konuşma, hatta -karşılıklı- sohbet, ikili münazara telepatiye nal toplatıyor. Lafzen değil zihnen küfürbaz oluyorsun. Yoruyor, üzüyor, hatta kendine mahçup/mağlup ediyor insanı.

En Son Çıkanlar