GÜNÜN YAZILARI

“Yabancı olduk şimdi, yazık birbirimize…”

Mahkûm edilmiş yalnızlık en zalimi… Onaylanmış, her gün yeniden üretilen “Yüzyıllık Yalnızlık”. Sistemli, endemik bir yalnızlaştırma. En beteri… Bu ülkedeki her türden ötekileştirme çarpanıyla yalnızlık, bazı insanlar için iki kat, üç kat, dört kat çünkü. Milliyetiyle, inancıyla, düşüncesiyle, duruşuyla, varlığıyla, hatta adı-sanı, kafa kâğıdıyla… Yalnızlık.

Kapkaççı

Psikolog hanımın çantasının içinde ilgimi çekecek hiçbir şey yok. Kokusu bile yok çantanın. Ne bir ruj, ne minik bir parfüm şişesi, ne bir tiyatro bileti. O minik bozuk para çantalarından bile yok. Boş bir gözlük kutusu, anahtarlık, cüzdan, buruşturulup tıkıştırılmış bir kağıt peçete. Hepsi bu! Bunca zaman boşuna gelmişim buraya. İlham verememişim ona. İç dünyası, kapısından girdiğim o ilk günkü kadar fakir kalmış.

Yanındayız

Sezen Aksu "ben herkesim" demekle kalmayıp en ulaşamayacakları yere, şiire sığınmış.

Prof. İzzet Özgenç’in “Kontrol şu anda bizim bilmediğimiz bir kişinin, kişilerin elinde” ifadesi ne anlatıyor?

Bir zamanlar Cumhurbaşkanına çok yakın bir hukukçu olan, bugün de eleştirilerini uygun kanallardan Cumhurbaşkanına ilettiğini bildiğimiz Prof. İzzet Özgenç’in, artık askeri vesayetin var olmadığı bir ortamda “Kontrol bizim elimizde değil. Kontrol şu anda, açık söyleyeyim, bizim bilmediğimiz bir kişinin, kişilerin elinde” ifadeleri dikkat çekicidir. Bu netlikte bir ifade, durum tespitinin ötesinde yeni bazı gelişmelerin olacağına işaret ediyor.
- Advertisement -

İnanma ve inanmama hakkı

Kimse tutarlı olmak zorunda değildir. Herkes her istediğine inanmakta özgürdür. Kimse inançlarının doğruluğunu kanıtlamaya mecbur değildir. Ama aynı zamanda herkesin bir şeylere inanmama ve tehdit edilmeme hakkı vardır.

En Son Çıkanlar