GÜNÜN YAZILARI

Bak bir varmış bir yokmuş eski günlerde

Viyana kapılarından döneli asırlar oldu ama… “Türkleştirme”, olmadı öz be öz bir refleksle “Türkçeleştirme” merakımız bâki. Lâkin tarihimizde “aranjman”ın yeri ayrı. Bir zamanlar aranjman, millîleştirme sevdalı bünyemizin tam da ihtiyaç duyduğu bir ithalat kalemi. Popüler yabancı şarkılar Türkçe sözlerle tedavüle girip, “Susanna” filan “Ah Fatma” aranjesiyle dizimizin dibine oturunca, bünyeye daha iyi geliyor tabii. Duygu tercümeyle olmuyor, iyice evirip çevirince hissediyorsun.

AİHM’nin, bilgi sızdıran devlet çalışanları hakkındaki çok önemli kararını hatırlamanın tam zamanı

Devlet bürokrasisi içinden yeni ve büyük sızıntıların beklendiği bu dönemde, bizzat öznesi olduğum bir AİHM davasının hükmünü burada hatırlatmak istiyorum. Nokta dergisinin 14 Nisan 2007’de askeri mahkeme kararıyla basılıp aranması hakkındaki benim ve beş Nokta çalışanının açtığı dava, 19 Ocak 2016’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mahkûmiyetiyle sonuçlandı. AİHM’nin bu kararı, devlet alanından bilgi sızdıran kamu görevlilerinin (whistle-blowers) korunması hakkında önemli vurgular içeriyor.

Solun şiddeti, devletin şiddeti

Solun küçük şiddeti, devletin büyük şiddeti. Solun küçük şiddet fetişizmi; devletin büyük ve gerçek, zalim, ezici ve kahredici şiddeti. Fark ne olursa olsun. Günlerdir düşünüyorum, 12 Mart ve 12 Eylül işkencecilerinin önünü açan, işlerini kolaylaştıran, kendilerini kahraman gibi görmelerini sağlayan hayalleri, ortamı, koşul ve süreçleri.

Modi ve Erdoğan; Hindistan ve Türkiye

Hindistan ve Türkiye'nin çok ortak noktası var. Ancak en başta geleni liderlerinin özellikleri. Modi'nin tartışmalı bir ülkede bir Hindu tapınağının temel taşını döşerken söylediklerini hatırlayın: "Yüzyılların bekleyişi sona erdi." Şimdi de Erdoğan'ın Ayasofya'da ilk Cuma namazında söylediği sözü hatırlayın: "Gençliğimizin en büyük hayali buydu ve bu gerçekleşti." Bunu düşünün…
- Advertisement -

Kürt siyasetinin TRTKURDÎ ile imtihanı

Kendini Türk olarak görüp aşırı milliyetçi veya ırkçı bir zeminde hareket eden bu kesimlerin, Kürt dili ve TRTKURDÎ karşıtlığını anlamak çok zor değildir. Peki, Kürt olup, üstelik Kürtler adına siyaset yapan kimi kesimlerin TRTKURDÎ düşmanlığını nasıl yorumlamalıyız?

En Son Çıkanlar