Psikolog hanımın çantasının içinde ilgimi çekecek hiçbir şey yok. Kokusu bile yok çantanın. Ne bir ruj, ne minik bir parfüm şişesi, ne bir tiyatro bileti. O minik bozuk para çantalarından bile yok. Boş bir gözlük kutusu, anahtarlık, cüzdan, buruşturulup tıkıştırılmış bir kağıt peçete. Hepsi bu! Bunca zaman boşuna gelmişim buraya. İlham verememişim ona. İç dünyası, kapısından girdiğim o ilk günkü kadar fakir kalmış.
Bir zamanlar Cumhurbaşkanına çok yakın bir hukukçu olan, bugün de eleştirilerini uygun kanallardan Cumhurbaşkanına ilettiğini bildiğimiz Prof. İzzet Özgenç’in, artık askeri vesayetin var olmadığı bir ortamda “Kontrol bizim elimizde değil. Kontrol şu anda, açık söyleyeyim, bizim bilmediğimiz bir kişinin, kişilerin elinde” ifadeleri dikkat çekicidir. Bu netlikte bir ifade, durum tespitinin ötesinde yeni bazı gelişmelerin olacağına işaret ediyor.
Kimse tutarlı olmak zorunda değildir. Herkes her istediğine inanmakta özgürdür. Kimse inançlarının doğruluğunu kanıtlamaya mecbur değildir. Ama aynı zamanda herkesin bir şeylere inanmama ve tehdit edilmeme hakkı vardır.
ABD Yüksek Mahkemesi’nin 83 yaşındaki yargıcı Stephen Breyer emekli olacağını açıklayınca herkesin aklına Biden’ın 2020 seçimlerindeki, fırsat olursa Yüksek Mahkeme’ye siyah bir kadını atayacağına dair sözü geldi. Akıllara gelen ilk isim Yale Hukuk mezunu, eski First Lady Michelle Obama. ABD’deki sosyal medya kullanıcıları Michelle Obama’nın aday gösterilmesi için şimdiden bir kampanya başlattı ama Biden’ın yargıçlık tecrübesi olmayan Obama’yı aday göstermesi düşük bir olasılık.