Sevan Nişanyan, son kitabı Basit Türkiye Tarihi’ni Serbestiyet’e anlattı: “Kitaptaki önemli tezlerden biri Türkiye’de iki ayrı orta sınıfın oluşması öyküsüdür. Birincisi tek parti döneminde oluşan eğitimli, mektepli Türk orta sınıfıdır. Tek parti yönetiminin ekonomik karnesi tam bir felakettir. Ulusal gelir 90 dolardan 110 dolara çıktı. Yoksul bir ülke alıp yoksul bir ülke bıraktılar.
2. Dünya savaşından sonra Türkiye Amerika’ya kendisini teslim etti. Karşılığında da çok ciddi para akıtıldı, yeni bir orta sınıf oluştu. Cumhuriyet elitleri muazzam bir kıskançlık içerisine girdiler. 1960 Darbesi’nin sebebi tam olarak budur. Cumhuriyetin asıl çelişkisi bu iki sınıfın çelişkisidir. Özal da Ak Parti de bu problemi çözmeye çalıştı. Fakat bir türlü olmuyor.
Adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi, Yargıtay’daki Narin Davası dosyasına sunulacak olan raporunu ilk kez cinayetinin yıldönümünde Serbestiyet kanalında canlı yayında anlattı. Beşikçi, Nevzat Bahtiyar’ın telefonuna jandarma tarafından el konduğu sırada, telefonun imaj kayıtları henüz alınmamışken fabrika ayarlarına dönüş işlemi başlatıldığını söyledi: “9 Eylül saat 18.57’de, jandarma muhafazasındaki telefonda sıfırlama işlemi başlatılıyor. Nevzat Bahtiyar’ın telefonu sıfırlanmaya teşebbüs edilmiş ama bilinmeyen bir nedenden tamamlanmıyor çünkü 19.09’da yedekler dönüyor. Dönemeyen veriler olup olmadığını bilmiyorum.”
İmamoğlu, kendisi gibi Silivri'de tutuklu bulunan Fatih Altaylı'ya röportaj verdi: “Bir pazar ziyaretinde sevgi dolu duygularını Kürtçe dile getiren annemin sözlerini anlayamadan gözlerim nemli dinledim. ‘Neden Türkçe bilmiyor? Neden annemiz Türkçe öğrenememiş? Neden bu imkân annemize sağlanamamış’ dedim. Ama sonra düşündüm ve kendime ‘Sen neden biraz da olsa Kürtçe öğrenip aynı vatanı paylaştığın şu anneye birkaç cümle kurmayı düşünmedin?’ dedim.”
Yangın ekoloğu Dr. İsmail Bekar: "Yılda çıkan ortalama 2000 yangından yalnızca 50-100 gibi küçük bir kısmı sabotaj ya da kundaklama. Aynı anda yangın çıkması mutlaka sabotaj ya da koordineli bir eylem olduğu anlamına gelmez. Literatürde bu, senkronize yangın çıkışı olarak geçer. Yangınsız bir dünya mümkün değil. Bunu kimse sağlayamamış ne ABD ne Avustralya ne de hiçbir Avrupa ülkesi. Yangınla beraber yaşamayı öğrenmeliyiz. Odaklanmamız gereken etkilerini azaltmaya çalışmak. Yangınları bastırdıkça ve söndürdükçe, daha sonra çok daha büyük ve kontrol edilemeyen yangınlara zemin hazırlanıyor. Biz bu duruma literatürde 'yangın söndürme tuzağı' diyoruz."