Yoldaki İşaretler’in konuğu yazar Abdurrahman Arslan oldu: “ Peygamberin hayat tarzı öyle çok şatafatlı bir hayat tarzı değildir. Bu en başta da bugünün Müslümanlarının rahatsız eden bir şeydir. Sınıf değiştirme arzusu içinde yanıp tutuşan Müslümanlar öyle mütevazi bir hayata razı olabilecekler midir? Alışkanlık edindikleri tüketim tiryakiliği acaba buna ne kadar elverişlidir? Onları iğva etmeyecek midir? Ki muhakkak edecektir, etmektedir de. İslam'ın birçok kurallarını değiştirerek bu iğva ergemenliğini sürdürüyor. Müslümanların eski fıkhi çıktıları kabul etmemelerinin aslında sebebi budur. Yoksa onların eskiliğinden değildir. “
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: "Hilal Köylü'nün sorusu, gerçek ve açık bir gazeteci sorusuydu. Cumhur İttifakı’nın bozulabileceği ya da çatlayabileceği ve kamuoyunda görüş farklılıklarının oluştuğuna dair algı oluşması, Bahçeli’yi rahatsız ediyor olabilir. Bahçeli, hiyerarşik toplum anlayışına sahiptir; en üstte siyasetçi, en altta ise siyasetçinin söylediklerini yaymak veya güzellemesini yapmakla görevli gazeteci vardır Bahçeli’nin kafasında.”
Serbestiyet kanalında Yıldıray Oğur, süreç tartışmalarını Vahap Coşkun’la konuştu:
“Çözüm süreçleri laboratuvar ortamlarında bütün koşullar uygun olduğunda gerçekleşmiyor. Bugün Türkiye ile uzlaşmak PKK açısından da bir ihtiyaç. Türkiye’de Kürt toplumu bu meselenin artık silahla çözülemeyeceğini düşünüyor. PKK hiçbir eylem yapmasa bile silahı Türkiye’ye karşı kullanacağını söylemeye devam ettikçe bizim gerçek anlamda bir normalleşme yaşama şansımız yok. Demirtaş’ın serbest bırakılması, sürece katılması güveni sağlar. Esenyurt doğrudan süreçle bağlantılı değil, iç politikayla ilgili. Süreç başladığından bu yana AK Partili Kürtlerin moralinin düzeldiğini görüyorum. Süreç başarıyla biterse Erdoğan kaybettiği Kürt oylarını geri kazanabilir.”
Çözüm süreci döneminde Adalet Bakanlığı yapan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin: “Çağrıyı Sayın Bahçeli’nin yapması anlamlı ve toplumda hakikaten bir tesir oluşturdu. Eğer süreç samimi olursa, desteklemek vatanperverlik olur. Esenyurt’a kayyım atanması, neresinden bakarsanız bakın sorunlar yumağı halinde bir konu.”
Daha önce hiçbir Amerikan başkanı, İsrail'le ilişkiler söz konusu olduğu zaman Biden kadar eli kolu bağlı olmamıştı. Bu Biden yönetiminin Amerika'nın belki gelmiş geçmiş diplomatik açıdan en beceriksiz hükümetlerinden biri olmasıyla da alakalı. Ama aynı zamanda ABD’de ilk defa İsrail lobisinden para almanın bir eksisi, bir negatifi, bir yükü ortaya çıktı. Bugün mesela New York'un işçi sınıfının yoğun olduğu bir bölgesinde İsrail'den para aldığınız için seçim kaybedebilirsiniz. Solcuların yaşadığı, Müslümanların yaşadığı bölgelerde, Demokratların hakim olduğu yerlerde İsrail’i çok açıkça desteklemenin bir yükü var artık.