AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Suriyeli mültecilere yönelik Komisyon’un desteklediği projeleri görmek için gazetecilerle Şanlıurfa’ya gitti. Meyer-Landrut, Serbestiyet’in vize sorunu, AİHM kararları, Türkiye-AB ilişkileri, mülteci meselesiyle ilgili sorularını cevapladı: “Bizim beklentimiz konsey ve AİHM kararlarına saygı duyulup, bu kararların uygulanmasıdır” “Türkiye, AB’ye vize başvurusunda dünyada birinci.” “AB içerisinde bugün bazı üye devletlerde Türkiye vatandaşları, iltica başvurusu yapan ikinci büyük grubu oluşturuyor.” “Türkiye, göçmenler konusunda istisnai bir şey yapıyor. Hayranım, yeni yardım paketleri yolda.”
Eski HSK Üyesi ve Gelecek Partisi Adalet Politikaları Başkanı Ali Aydın, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ya şikayet mektubu ile ilgili ne yapılması gerektiğini anlattı: “Başta HSK olmak üzere, bütün başsavcılıkların, komisyon başkanlıklarının ve ilgili teftiş kurullarının süratle ve çok ciddi bir şekilde bu iddiaları araştırması, soruşturması ve kamuoyunu tatmin edecek bir şekilde de sonuçların açıklanması gerekmektedir. Görevini suistimal etmiş her kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, -ki ilgili yargı çevresindeki Komisyon Başkanı’nın da adı geçiyor- suç işlemiş olanların, görevini kötüye kullanmış olanların hakkıyla cezalandırılması gerekiyor.”
2005’de yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan iki isimden biri olan Prof. İzzet Özgenç; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın, İstanbul Anadolu Adliyesi’ndeki şüpheli adli işlemlerle ilgili HSK’ya yazdığı şikayet mektubu hakkında Serbestiyet’e konuştu: “Bu iddialar, suç duyurusu mahiyeti taşımaktadır.” “İstanbul gibi bir metropol kentte Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan bir kişi, HSK’ya gönderdiği, yargının hâl-i pûr melâlini izah eden bu dilekçesinin içeriğini medya organları aracılığıyla kamuyla paylaşmasının doğru bir davranış olmadığının bilincindedir. Buna rağmen, böyle bir yol tercih etmesine kendisini sevk eden faktörler mevcuttur. Bu faktörlerin başında, yargıdaki çürümüşlük halinin geldiğini belirtmekle iktifa etmek isterim. Verilen erişimin engellenmesi kararı, hukukî mülahazalarla alınmış bir karar değildir; bu karar, hamamın namusunu kurtarmak amacına matuftur.”
“Adalet talebi hiçbir zaman toplumsal bir talebe dönüşmüyor, sadece bir kesimin talebine dönüşüyor. Sistem zulüm konusunda tam da buradan besleniyor.” “Van’da bir savcı bana dedi ki, Mevlana hakkında seninle tartışmak isterim. Sen bir savcı olarak benim Mevlana hakkında ne düşündüğümü yargılayamazsın. İlahiyata ait olan bir meseleyi kolluğa havale ettiğiniz zaman, olay bambaşka bir hal alıyor. Çünkü kolluğun elinde çekiç olduğu için, her türlü sorunu çivi gibi görüyor.” “Ülke yanıyor; cezaevlerinde yüzbinlerce insan inim inim inliyor; ülkedeki insanların %77’si yargıya güvenmiyor; ekonomik durum ortada, 11.000 TL maaş alan insanlar 20.000 TL kira ödemek zorunda bırakılmışlar. Ama büyük bir kesim, Allah'a ve ahiret gününe inandığını iddia eden kesim, sırf elde ettiği “kazanımları” kaybetmemek adına ve “biz bunu Müslümanların maslahatı adına yapıyoruz” diyorlar.” “Arada şeyhler var, gavslar var, sâdâtlar var, imamlar var, mezhep büyükleri var...Sıra bir türlü Allah'a gelmiyor.”
2019’da İstanbul tekrar seçimleri öncesi iktidar tarafından Öcalan’dan mektup alması için İmralı’ya gönderildi, 2023’te üniversitedeki görevinden “Öcalan’ı övmek” suçlamasıyla uzaklaştırıldı. Prof. Dr. Ali Kemal Özcan, Serbestiyet’e konuştu: “Erdoğan liderliği bu meseleyi çözme işine giriştikçe bu saldırılar yoğunlaşıyor", “2019’da İmralı’ya gitme talebi benden geldi, ben kendimi kullandırttım, bu kullanılmaksa benim için şereftir çünkü ben oraya toplum için gittim. Öcalan ile 2 gün boyunca Ortadoğu’nun Türk-Kürt ilişkileri temelinde kaderini tartıştık. Bu benim için bir İstanbul seçimleri değil, 1000 İstanbul seçimine bedeldir, devede kulak kalır yani”, “İstanbul seçimleri Türkiye’ye ne getirdi? Bütün hayatlarını ortaya koydukları İmamoğlu ne yaptı?”, “Çözüm Süreci gibi ciğeri kediye teslim eden yöntemlerden uzak, tecrübelerden ders alarak yeni bir İmralı süreci başlatılma ihtimali kuvvetle muhtemeldir.”