Küçük Meseleler’de bu hafta İsmail İçen, Etyen Mahçupyan ile bırakıp gitme özgürlüğünü konuştu: “En önemli özgürlük bırakıp gitme özgürlüğü. Emirlere itaat etmeme özgürlüğümüz yoksa yapabileceğimiz şey bırakıp gitmek. Bırakıp gitme özgürlüğümüz çok önemli. Bu açıdan beyin göçünü çok olumlu görüyorum. Eğer o çocuklar gitmeseydi onların yeteneklerini öldürecektik.”
Nası Gidiyor’un yeni bölümünde Yıldıray Oğur, Metin Karabaşoğlu’na “nasıl gidiyor” diye sordu: “Bu toplumun ana damarının otoriterlik olduğunu, yani demokratlığın bir istisna olduğunu maalesef görmek durumundayız... O yüzden Türkiye'de otoriterlikte sadece makine dairesinde kimin oturacağı değişiyor. Sosyal medya bana normalde bire bir iletişim kuramayacağım farklı kesimlerden makul insanları izleme imkanı verdi. Bu da bende insana dair umudu artırdı. Ailece Kore dizileri izliyoruz. Listenin tepesine My Mister’ı koyarım. İyi niyetin nasıl iyileştirici bir etkisi olduğunu gösteren bir dizi.
Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, “Evet Benim Monşer”de 40 yıllık diplomasi anılarını anlatmaya devam ediyor: “Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ilk göreve geldiği sene BM’de Kıbrıs’taki Türklerden azınlık olarak bahsetmiş. O zabıtları değiştirmek bana düştü ama bir kasa viskiye mal oldu."
Rawest Araştırma Müdürü Roj Girasun, Karar TV'de yayınlanan Bi' Karar Ver programına konuk oldu.
Girasun, Başak Demirtaş'ın adaylık çıkışının parti yönetimi tarafından 'kibarca veto edildiğini'...