Ana SayfaRÖPORTAJRÖPORTAJ | “Türkiye’de 350 bin yabancı öğrenci var, yüzde 95’i...

RÖPORTAJ | “Türkiye’de 350 bin yabancı öğrenci var, yüzde 95’i kendi parasıyla okuyor, öğrenci nüfusu demografik olarak dağıtılmalı”

Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) Başkanı Abdullah İslam: "Türkiye'de 350 bin uluslararası öğrenci okuyor. Ekonomiye katkıları 2,5 milyar-3 milyar dolar. Bu 350.000 öğrencinin sadece 15.000’i devlet burslu. Hakkari dışındaki bütün illerde oluslararası öğrenci var. En az öğrenci Muş’ta, üçte biri İstanbul’da. Bir ilin, bir şehrin demografik yapısı, oradaki insanların meseleye bakış açıları ve şehirleşme, altyapı bunların hepsi bir parametre olarak dikkate alınmalı.”

Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) 18 yıl önce başlayan misafir öğrenci çalışmalarının bu zaman zarfında ortaya çıktı. UDEF çatı kuruluşu olarak kendisine bağlı 63 uluslararası öğrenci derneği ve temsilcilikleri ile ülkemizin 76 şehrinde 75 bin misafir öğrenciye, yurtdışında da onlarca partner kuruluşla binlerce insana temas ediyor.

UDEF Başkanı Abdullah İslam ile Türkiye’de zaman zaman hedef tahtasına konan yabancı öğrencilerin durumunu, uluslararası öğrencilere yönelik ırkçı söylemleri konuştuk.

İZLEMEK İÇİN

Röportajdan öne çıkanlar:

Yabancı öğrenciler Türkiye’nin elçileri oluyor

350 bin uluslararası öğrenci sayısına ulaştı Türkiye. Hakkari dışındaki bütün illerde uluslararası öğrenci var. En az öğrencinin olduğu il, Muş ilimiz, Muş Alparslan Üniversitesi’nde en az öğrenci var. Tabii ki takdir edersiniz ki en fazla öğrenci İstanbul’da. Bu toplam sayının 3’te 1’ini İstanbul zaten ev sahipliği yapıyor, Uluslararası Öğrenci Hareketleri’nin. Diğer kalan kısımlar Ankara, İzmir, biz de bahsettiğimiz Karabük, belli başlı yerlerde de Uluslararası Öğrenci Hareketleri artmış durumda gözüküyor.

Uluslararası öğrenci bulunduğu ülkeye, bulunduğu ortamda çok ciddi ekonomik katkıları oluyor. Şu anda Türkiye’deki 350 bin uluslararası öğrencinin Ülke ekonomisinin yıllık katkısı yaklaşık 2,5 milyar-3 milyar dolar arasında bir hareketlilik sebebi söz konusu.

Öğrenci nüfusunda demografik düzenleme yapılmalı

Yabancı öğrenciler düzensiz göçmen değil, düzenli göçmen statüsünde. Göçmen statüsünde olmalarından, düzensiz göçmen politikalarının bir parantezine alınmış durumdalar şu anda uluslararası öğrenciler de. Öncelikle bence yasal bir düzenleme gerekiyor bu noktada.

Öğrenci, kendi bulunduğu ülkedeki Türkiye Konsolosluğu’na Büyükelçinin başvurusunu yapar. Vize süreçlerini başlattır. Üniversitelerin yabancı öğrenci sınavları vardır ki ÖSYM bu sene bunu merkeze olarak yapıyor. Kendisi yapıyor ÖSYM.
Sınavlara girer. Sınavlardaki sınav sonucuna göre ilgili üniversiteleri tercihte bulunur. Bu tercihlerine göre üniversiteden kabul yazısı alır.

Kabul yazısı aldıktan sonra da artık vizesinin çıkma durumuna göre Türkiye’ye gelir Uluslararası Öğrenci. Dolayısıyla kayıt dışı diye bir durum söz konusu değildir.
Fakat suistimali açık bir alan mümkün müdür? Tabii ki mümkündür. Bu birileri tarafından yapılabilir. Daha farklı ölçeklerde kullanılabilir. Fakat yasal düzenlemelerle bunların önüne geçilebilir.

Yani bir yasal çerçeve içerisinde uluslararası öğrenciler Türkiye’ye geliyorlar ama bu mevzuatın yer yer boşlukları var.

Uluslararası öğrenci çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Gittiğimiz yerlerde biz üniversiteleri ziyaret ediyoruz. Rektör hocalarıyla görüşüyoruz. Oradaki göç idaresi müdürleriyle görüşüyoruz.

%80-85 öğrenci okuluna gidiyor bildiğimiz öğrenci. Okuluna devam etmemiş olanların da sebepleri var. Mesela harç parası arttı. Harç paralar ciddi bir şekilde arttı.

Bir ilin, bir şehrin demografik yapısı, istihaf sınırı tabiri caizse, oradaki insanların meseleye bakış açıları ve şehirleşme, altyapı bunların hepsi bir parametre olarak dikkate alınmalı.

Coğrafyam, şehrim, mahallem buna uygun mu? Bunu yönetebilecek durumda mıyım? Yoksa bu bir asayiş meselesine mi dönecek belli bir aşamadan sonra? Dolayısıyla bu anlamda bu politika eksikliğinden mütevellit, böyle bir durum olduğu aşikar. Dolayısıyla bunun üzerine gidilmesi gerekiyor.

Çünkü öğrenci kendi ülkesinden çıkarken şehri bilmiyor, Türkiye’ye geliyor. Belki Türkiye’yi İstanbul’dan ibaret zannediyor. Ama Karabük’ü, Bayburt’u, Trabzon’u, Tunceli’yi, Şırnak’ı, Hakkari buraları bilmiyor öğrenci. Buraya geldikten sonra fark ediyoruz. O farkına vardığı süreç içerisinde biz kendi altyapımızı buna hazırlıyor muyuz? Bu soruya şu anda evet diyemiyoruz.

Öğrencilerin %95’i kendi imkanları ile okuyor

Burslu dediğimizde, bizim işte Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Diyanet Vakfı gibi kurumların, bir de YÖK’ün Üniversitelerle anlaşma çerçevesinde YÖK bursu dediğimiz bir kontenjanı var.  350.000 sayı sürekli yıl içerisinde artıyordu. Bu 350.000 öğrencinin 15.000’i yurtdışı Türkler Başkanlığı’nın bursu ile Türkiye’de. Yani devlet bursu. Öğrenci sayısı toplamın neredeyse %5’ine tekabül ediyor. Paramızın yabancı öğrenciye gittiği, uluslararası öğrenciye milli servetimizi harcadığımız yönündeki haberler yalandır.




- Advertisment -