Yazarlar

Yemin et?

“Yalanım varsa, şu ışığa kör bakayım” derdi, abajuru göstererek. Yahut “O ocak gibi sönüp sönüp yanayım”, “Şu pirinç gibi dert dökeyim”. Elindeki bardağı sallayarak, “Bu çay gibi kanım aksın”... Yeminleri şu ışığa, bu çaya, o pirince değdiği an elle tutulur bir nitelik kazanıyordu sanki.

Adana’dan bir puslu havalar ve kurtlar hikayesi…

Her gün yeni bir skandal ortaya çıkıyor, gazetelere, televizyonlara paralel yapıdan ayrılmış eski imamlar çıkıp ifşaatlarda bulunuyordu. Onlardan biri de kendisini paralel yapının Hatay ve Adana bölge sorumlusu olarak tanıtan Tamer Barış Terkeşli’ydi. Saç traşı, pahalı gözlükleri, kol düğmeleri, saatiyle tam olarak imam protipine uymasa da badem bıyıkları ve literatüre hakimiyetiyle ikna edici duran bu genç adam her gün yeni bir iddiayla uzun süre gazetelerin manşetlerinden ve televizyonlardan inmemişti.

Batı taklitçiliği

Erdoğan milli eğitimi Batı taklitçiliği ile suçladı. Başta adının milli olması, eğitim sistemimizin pek savunulacak yanı olmasa da biz onun Batı taklitçiliğinden ne anladığını biliyoruz. O Batı'nın sadece emperyalist ekonomi-politik geleneği değil; içinde bilimden, felsefe ve edebiyata Akdeniz’in batı tarafında üretilmiş her şey var.

Doktorlar yorgun

Havalar soğuyunca daha da içinden çıkılmaz bir durumla yüz yüze geleceğiz. Devlet zatürre aşısını bir yerden bulup getirdi. Riskli gruplar en azından aşı oldu. Mevsimsel olarak grip ve zatürre dönemi geldi. Özellikle KOAH hastaları, kanser hastaları, 65 yaş üstü kronik hastalığı olanlar risk grubunda. İstanbul’da son günlerde yüksek sayıda COVID vakası olduğu doğru. Bizim kendi doktor gruplarımızda da bu bilgi paylaşılıyor. Aciller şu anda hasta kaynıyor.
- Advertisement -

Erkek ve aile

Film boyunca İslamcı dergilerin kadın ve aile bölümlerine selam verdim. Erkeği yok sayan, aile denince sadece kadını ve çocuğu zikreden, sürekli başöğretmen edasıyla kadınlara seslenen, tekdir eden sayfalar. Bir çocuk doğunca neden kadın çocuklu ama erkek hala çocuksuzdur? Çocuklu kadına bir saatlik tek başına yürüyüş için bile vakit yaratılamazken, baba istediği saatte eve gelebilir, gerekirse kariyeri için bekar bir delikanlı gibi aylarca başka ülkelere gidebilir. Siyasiler halka karşı neden ‘çocuklarımın yüzünü bile göremeden size hizmet ettim’ diye övünür? Bu kötülüğün bize ne faydası olmuştur?

En Son Çıkanlar